Benzeri görülmemiş bir kuş kefenin içine girdi
nCenk Çalık
biriktiriyoruz. Bu katkılar vücutta toksin (zararlı madde) haline gelir. Bu maddelerin çoğu yağlarda depolanır.
Oruç sırasında, özellikle yağlar yakılır ve toksinler salınır. Vücuttaki karaciğer, böbrekler ve diğer organlar detoks sürecine dahil olur. Vücut, enerji oluşturmak için yağ rezervlerini tüketmeye başladığında, yağ birikintilerinde bulunabilecek zararlı toksinleri de yakacaktır. Bu yakım işlemi bedeni temizler ve sağlıklı bir yaşam tarzını destekler.
Oruç ibadetini bütün seneye yayarak istifademizi artırmaya çalışmamız sağlığımıza müspet tesir edecektir. Ayrıca, gıda katkı maddeli fabrikasyon gıdalardan uzak durmamızın ehemmiyetine tekrar dikkat çekmek istiyoruz…
İnsanın asıl yaratılış gâyesi; îman ve sâlih amelle Allâh’ın rızasını kazanıp onun ihsan ettiği cennete girmektir. Aksi olursa, Fecr sûresinin 24. âyetinde ifâde edildiği gibi; işte o zaman insan: “Keşke bu hayâtım için önceden bir şeyler yapıp gönderseydim” deyip pişman olacaktır. Fakat bu nedâmet ve pişmanlığın hiç bir faydası olmayacaktır. İşte bu bakımdan; kabirde ve âhirette geçerli akçe îman ve Allâh’ın rızâsıdır.
Tefsir ve fıkıh alanında Sahâbe’nin büyük âlimlerinden İbn-i Abbas kefenlenince, benzeri görülmemiş güzel bir kuş kefenin içine girdi. Fakat çıktığını gören olmadı. Bu sırada gâibden bir ses: “Ey huzûra kavuşmuş insan! Sen Allâh’tan râzı, Allâh da senden râzı olarak Rabbine dön. İhlaslı ve seçkin kullarımın arasına katıl ve cennetime gir.” âyetlerini okudu. (Fecr, 89/27-30) Yâsin Sûresinde de Habîb-i Neccar’a: “Cennete gir!” hitâbı ile cennet müjdelenmiştir.
Abâdile-i Seb’a’dan olan Abdullah bin Abbas (İbn-i Abbas) çok sayıda hadis yazmış, ezberlemiş ve rivâyet etmiştir. Peygamberimizin amcasının oğlu habrü’l ümme (Ümmetin büyük âlimi) ve Tercümânü’l-kur’ân olan Abdullah bin Abbas ve hâdimi Nebevî olan İbn-i Mes’ûd’dan rivâyet edilen bir mucize şöyledir:
“Feth-i Mekke gününde, Kâbe ve etrâfında, taşta rasasla mıhlanmış (kurşunla çakılmış) üç yüz altmış sanem (put) vardı. Resûl-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm, elinde kavse benzer bir değnekle, o sanemlere birer birer işâret ederek, “Hak geldi bâtıl yok oldu. Muhakkak ki bâtıl yok olup gidicidir.” (İsrâ:81) deyip, hangisine işâret etti, yere düştü. Sanemin yüzüne işâret ettiyse, arkasında düşer; arkasına işâret ettiyse, yüz üstüne düşer ve hâkezâ, sanemler yere yuvarlandılar.” (Mektûbât, s.135)
Îman ve istikâmet üzere kalınız.