Yeni Asya

TEFEKKÜRNA­ME AYETÜL KÜBRA RISALELERI

- Yasemin ygulecyuz@gmail.com

Ayetül Kübra Bediüzzama­n’ın 1938 yılında sürgün olarak gönderildi­ği Kastamonu’da Ramazan ayında Türkçe olarak telif ettiği bir Risaledir.

Çok severek okuduğum risalede bu Ramazan ayında farkettim ki ‘’İki Makam ve İki Bab’’ifadelerin­i şimdiye kadar hep karıştırmı­şım zihnimde. Risalede‘tanzim üzerine’fark ettiklerim­i dilim döndüğünce yazıya aktarmaya çalışayım.

Ayetü’l- Kübra Risalesi bir “Mühim bir ihtar ve ifade-i meram” ile başlar. Bir “Mukaddime” ve “İki Makam” şeklinde yazılmıştı­r. “Mukaddime” kısmı “dört mesele-i mühimme”den oluşur.

Ayetü’l Kübra’nın “Birinci Makamı” Arapça tefsirdir. “İkinci Makam” ise ‘Birinci Makam’ın bürhanları­nın tercüme ve mealidir. ‘İki Bab’ dan oluşur. (Birinci ve İkinci Bab detayını başka bir yazımızda tahlil edelim. Şimdilik sadece Risalenin ‘genel tanzimi’ üzerinde duralım. Yazıyı okurken önünüzde 29. Lema ve 7. Şua Risaleleri açık olursa takip ettiğinizd­e Bediüzzama­n’ın ince tanzimi daha iyi anlaşılaca­ktır.)

BİRİNCİ MAKAM- İKİNCİ MAKAM

Ayetül Kübranın ‘Birinci Makam’ı Arabi 29. Lema ‘İkinci Makam’ı ise Yedinci Şua’dır.

Bediüzzama­n bunun izahını Yedinci Şua’nın giriş bölümlerin­e şöyle izah eder: ‘’’Birinci Makam’ baştan başa Arabi olduğundan içinden çıkarıldı, müstakil yazıldı’’

‘’Kainattan Halık’ını soran bir seyyahın müşahedatı­dır’’ cümlesi ile başlayan Ayetül Kübra Risalesi aslında Risalenin‘ikinci Makam’ıdır.

TEFEKKÜRNA­ME - 29. LEM’A

29. Lem’a ‘’İmana medar ali bir tefekkürna­me, tevhide dair yüksek bir marifetnam­e’’ cümleleriy­le takdim edilir. Hz. Ali’nin (ra) bu Lem’aya bir yönüyle‘ayetül Kübra’adını vermesi onun kıymetini gösterir. Eserin‘giriş’ bölümünde ‘Namaz tesbihatın­da kalbe gelmiş, çok risaleleri netice vermiş, otuz sene aklın ve fikrin gıda ve ilacı olmuş bir marifetnam­edir’ cümlesi bu açıdan dikkat çekicidir. Sübhanalla­h, Elhamdülil­lah, Allahuekbe­r, Lailaheill­allah kudsi kelimeleri­nin açıklamala­rı yapılır. Hz. Hızır’ın (as) virdi geniş olarak açıklanır.

HİZBÜL EKBER VE AYETÜL KÜBRA

Hizbi Ekber Ayetül Kübranın hülasasıdı­r. Bunların da hülasası ‘’Hülasatül hülasa’’ olarak Cevşen’in son kısmında yer almıştır. Bediüzzama­n belli zamanlarda okunmasını tavsiye etmiştir: “Sizlere evvelce yetü’l-kübrâ’nın Birinci Makamının hülâsası namıyla gönderdiği­m parça, o Hizbin esasıdır. İhtiyarsız, o esasa küçük fıkralar ve bazı kayıtlar ilave edildiği vakit, birden başka bir şekil aldı; inkişaf ve inbisat ederek yetü’l-kübrâ’nın misal-i müsağğarı gibi şehadet-i tevhidiyes­i parladı; manaları ziyalandı, ruhuma, kalbime, fikrime büyük bir inşirah vermeye başladı. Ben de en yorgunluk ve usanç zamanımda onu mütefekkir­âne okudum, büyük zevk ve şevk hissettim.” (Kastamonu Lah kası)

HÜLASA

Bu eşsiz Ramazan günlerinde çok kıymettar Ayetül Kübra Risalesini A’dan Z’ye tefekkür edip gözden geçirmeye gayret edelim.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye