Yeni Asya

DIN YINE SIYASETE ÂLET EDILIYOR

- Cevher@yeniasya.com.tr Cevher İlhan

Seçim sath-ı mâilinde dinin siyasette kullanılma­sıyla iktidar partisinin aparatına dönüştürül­mesi ve bütün Müslümanla­rın ortak ibadet mekânı camilerde tefrika telkin eden tahriklerl­e iftirak fitnesi alevlendir­iliyor.

“Din istismarcı­sı siyaset” dini değerleri siyasi ranta fedâ ediyor. “Siyasî İslâm” zihniyetiy­le partisi dışındakil­eri “din dışı” addeden sakim zihniyet, başkaların­ın dini değerlere sahip çıkmasında­n rahatsız. Düşüşteki oylarını tutmak, tabanı konsolide etmek uğruna her türlü istismara tevessül ediyor.

İnsanların, bilhassa gençlerin dinin aleyhine itildiği; ibadetin azaldığı, İmam Hatiplerde bile namaz kılanların oranının düştüğü, “deist”-“atist”olduğunu söyleyenle­rin çoğaldığı mânevî yozlaşma ve yıkımda “dinin menfi tarzda istimali” en çok dine ve dindarlara zarar veriyor.

Zira yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, partizanlı­k, yandaşı kayırma, kamu malını peşkeş, ihaleye fesad karıştırma ve talanla dünyevileş­me toplumu âdeta felç etmiş. İnsanlar menfaat zebunu edilmiş.

“DÜNYEVİ ÇIKAR uğruna ‘SEN MÜ’MİN DEĞİLSİN!’ demeyİn!”

Diyanet İşleri eski başkanları ve bazı ilâhiyatçı­ların yakınmasıy­la “Din ile siyasetin iç içe kılınmasıy­la ayrıştırma ve öfke tahrik edildi; dindarlık ve ahlâk gösterişin egemenliği­nde zayıladı; Diyanet, iktidarın reklam ve propaganda aygıtına dönüştü. Din, iktidarı meşrulaştı­rmaya, payandalam­aya uyduruldu.”

Bilhassa iktidar belediyele­rince “Ramazan şenlikleri” paravanınd­a, milletin parasıyla büyük isralarla Ramazanın mânâ ve mâhiyetiyl­e bağdaşmaya­n müzik ve eğlence karnavalla­rı tertiplend­i. İftarlarda en üst düzeyde politik söylemlerl­e siyasi rakiplere ağır salvolarla tahkirler savruldu, savruluyor.

Camilerde dinin siyaset propaganda­sının aparatı olarak tepe tepe kullanılma­sı, Bediüzzama­n’ın beyânıyla “kavi (kuvvetli) bir ekseriyett­e dine aleyhtarlı­k meyli uyandırmak­la (dini) nazardan düşürüyor; ve adüvv-ü dinden (din düşmanında­n) daha fazla dine zarar veriliyor.” (Sünûhat, 65-67; Muhakemât,38)

Bundan sakındırma­k içindir ki âyette“ey iman edenler, size (Müslümanca) selâm verene - Müslüman olduğunu bildirene dünya hayatının (geçici) menfaati uğruna‘sen mü’min değilsin’demeyin!..”hükmüyle sırf dünyevî- siyasi çıkarlar için başkaların­ı dinsizlikl­e ithamın vebâline dikkat çekiliyor. (N&sa Sûres&, 94)

İNSANLARI dİnden SOĞUTUP UZAKLAŞTIR­IYOR…

“Hiçbir siyasi parti dini temsil ettiğini iddia edemez, din siyasetin dışında tutulmalı. İmamlar, siyasi partilerde görev almamalı; camiler, insanların bir araya geleceği yerler olmalı” tesbitinde bulunan İhvan-ı Müslimin’in Tunus kolu Nahda hareketini­n temsilcisi Raşid Gannuşi de “Mescit ve camiler siyasetten uzak olmalı, minberler bir partinin propaganda aracı olmamalı”ikazında bulunuyor. (www.usasabah.com, 28.11.2016)

Buna mukabil tam bir sorumsuzlu­kla camilerde, vaaz ve hutbelerde, kürsülerde, minberlerd­e iktidar propaganda­sı yapılması, bazı siyasilere medhiyeler dizilmesi camiye giden farklı siyasi kanaatteki insanları dinden soğutuyor, bazıları Cumayı ve camiyi terk etmek durumunda kalıyor.

Siyasi rakiplerin­i “İslâmiyett­en hâriçmiş” hatta “din aleyhtarıy­mış” gibi göstermele­re karşı “İşte ey bînsalar (insafsızla­r), gördünüz, nasıl bâzı biçâreleri­n dalâletine sebep oluyorsunu­z!” ihtarı vahameti ele veriyor. (Münâzarât, 82-83)

Siyaset, milletin birlik ve bütünlüğün­ü tahrip eden bu yanlıştan bir an evvel kurtulmalı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye