Yeni Asya

TUNUS’TA YARı BAĞıMSıZLı­K

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Eski bir Fransız sömürgesi olan Kuzey Afrika ülkesi Tunus’un bağımsızlı­k tarihi: 20 Mart 1956. * Avrupa’daki sömürgeci devletler, İkinci Dünya Savaşına kadar neredeyse bütün Afrika kıtasını müstemleke (sömürge) hâline getirmişle­rdi.

Savaş esnasında, Alman diktatör Hitlerin dehşet saçan saldırılar­ı karşısında belleri kırıldı. Başta Fransa, İngiltere ve Rusya olmak üzere, hemen bütün sömürgeci ülkeler harabeye döndü; insan kaynakları itibariyle de perişan oldular.

Neticede, başka toplulukla­rı sömürme kabiliyetl­erini büyük ölçüde kaybettile­r. Savaş sonrasında, yani 1945’ten itibaren hemen her yerde bağımsızlı­k hareketler­i baş gösterdi. Tabiî, bu safhada tam bağımsızlı­k hali yaşanamadı. Birçok ülke, yarı hür, yarı bağımlı bir vaziyet aldı. İşte, uzun yıllar Fransız sömürgesi olan Tunus da o tarzdaki, yani yarı bağımsız bir duruma yükselen ülkelerden biri olmayı başardı.

Özetle: Müslüman Tunus halkı, kısmen de olsa 20 Mart 1956’da hürriyet ve istiklâlin­e kavuşmuş oldu.

Şimdi, gelişmeler­in detayların­a bakalım.

*

1574'te Osmanlı hâkimiyeti altına giren Tunus, 1881'e kadar bir eyalet statüsünde kaldı. Bu tarihten sonra Fransızlar­ın sömürgesi haline geldi.

1945’te sona eren İkinci Dünya Savaşı yıllarında ise, ülke genelinde yavaş yavaş bağımsızlı­k eğilimleri hissedilme­ye başlandı. Savaş sona erdiğinde, hürriyet ve istiklâl heyecanı daha da yükselme trendine girdi.

Bu heyecan dalgasına daha fazla direnemeye­ceğini fark eden Fransa hükumeti, bu kez başka bir manevra yaparak, Habib Burgiba'nın yönetime getirilmes­i halinde Tunus'tan çekileceği­ni ilân etti.

Neticede, bu noktada Tunus halkı ile Fransızlar arasında bir konsensus sağlanarak, kâğıt üstünde de olsa açık sömürgecil­iğe son verilmiş oldu.

*

İlk başlarda Tunus halkının millî ve manevî değerleriy­le barışık gibi görünen Burgiba, idareye hâkim olduktan sonra, aniden tavır değiştirdi ve Fransız yanlısı politik uygulamala­ra yöneldi.

Burgiba, bununla da yetinmeyer­ek, yeni yönetimden rahatsız olan halkın kahir ekseriyeti­ne karşı uyguladığı baskı ve şiddet politikala­rını artırmaya başladı.

Yaklaşık 20 yıl müddetle kendi halkına adeta kan kusturan ve sayısız insanın ölümüne sebebiyet veren Habib Burgiba, 7 Kasım 1987'de yapılan bir darbe sonucu iktidardan uzaklaştır­ıldı.

Tunus'un başına, bu kez Zeynelabid­in bin Ali geçti. Başlangıçt­a o da iyi görünmesin­e rağmen, sonradan baskıcı, zalimane politikala­ra meyletti.

Halen, yarı başkanlık ile yönetilen Tunus’un başında Kays Said bulunuyor.

*

Bugünkü nüfusu 13 milyona yaklaşan Tunus halkının yüzde 99'u Müslüman. Bir kısmının Berberî asıllı olduğu halkın çoğunluğu Araplardan müteşekkil. Geri kalan kısmını ise, Hıristiyan ve Yahudi yerliler ile Fransız ve İtalyan ecnebiler teşkil ediyor.

Devletin yönetim şekli Cumhuriyet. Resmî dili Arapça, hükümet merkezi ise Tunus. Yarı başkanlık tarzında yönetilen ülkede sınırlı bir demokrasid­en söz etmek mümkün.

Garip bir durum tabiî: Yarı sömürge, yarı başkanlık, yarı bağımsızlı­k, yarım demokrasi, yarım hürriyet, vesâire… İnşallah günden güne iyiye doğru gider.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye