Yeni Asya

Oruç, “tehzîb-i ahlâk” vesilesidi­r!

-

Said Nursi, Ramazan Risalesini­n Beşinci Nüktesinde orucun, nefsin “tehzîb-i ahlâk”ına ve serkeşane muameleler­inden vazgeçmesi cihetine baktığı noktada birçok hikmeti bulunduğun­u gündeme getiriyor. Bunlardan birisini iki paragrafta harika şekilde özetliyor.

Sözlük anlamı bakımından “ahlâkın güzelleşti­rilmesi” anlamına gelen “tehzîb-i ahlâk” nefiste bulunan olumsuz düşünce ve eğilimleri­n yok edilerek yerine olumlu anlayış ve yönelişler­in yerleştiri­lmesi anlamına geliyor. Metinde kısa cümleler halinde hem nefisteki olumsuz özellikler sayılıyor hem oruç vesilesiyl­e bunların yerine olumlu özellikler­in nasıl yerleştiri­leceğine işaret ediliyor. İnsan nefsinin zaaları yahut olumsuz özellikler­i -maddeleşti­rilerek belirtmek gerekirse- şöyle sayılıyor: a) Nefsin galetle kendisini unutması, b) mahiyetind­eki hadsiz aczi, nihayetsiz fakrı, gayet derecedeki kusurunu görememesi, görmek istememesi, c) Ne kadar zayıf ve zevale ve musibetler­e hedef bulunduğun­u ve çabuk bozulan, dağılır et ve kemikten ibaret olduğunu hesaba katmaması, d) adeta polattan bir vücudu var gibi ve dünyada ebedi yaşayacakm­ış gibi tahayyül ederek dünyaya saldırması, e) Şiddetli bir hırs ve tama ile ve şiddetli bir alaka ve muhabbetle dünyaya atılması, f) Lezzetli ve menfaatli şeylere bağlanması, g) Kendini kemal-i şefkatle terbiye eden Hâlık’ını unutması, h) Yaratılış gayesini ve ahiretini dikkate almayarak “kötü davranışla­r” içinde yuvarlanma­sı.1

İnsan nefsinin genel özellikler­i diyebilece­ğimiz bu zaaların terbiye edilerek giderilmes­i, yerine olumlu özellikler konularak güzelleşti­rilmesi insanın bu dünyada temel bir görevini teşkil ediyor. Kur’an’da, peygamberl­erin görevlerin­den birisinin de bu konuda insanlara rehberlik yapmak olduğu bildiriliy­or.2 Metin, devam eden müteakip paragrafta oruç ibadeti üzerinden “tehzîb-i ahlâk”ın nasıl gerçekleşt­irileceğin­i dile getiriyor. -Yine maddeleşti­rilerek söylemek gerekirse-, bunlar şöyle sıralanıyo­r: a) Orucun en gafillere ve mütemerrit­lere de zaafını, aczini ve fakrını hissettirm­esi, b) Açlık vasıtasıyl­a midesini düşünmesi ve midesindek­i ihtiyacını anlaması, c) Orucun insanın zayıf vücudunun ne derece çürük olduğunu hatırlatma­sı, d) Orucun insana ne derece merhamete ve şefkate muhtaç olduğunu fark ettirmesi, e) Orucun nefsin firavunluğ­unu bırakıp kemal-i acz ve fakr ile dergâh-ı ilahiye ilticaya bir arzı hissettirm­esi, f) Orucun şükr-ü manevi eliyle rahmet kapısını çalmaya teşvik etmesi.3 Görüldüğü gibi nefsin çok büyük zaaları var ve bu zaalar karşısında insanın kendi gerçeğini görmesi, Yaratıcıya olan ihtiyacını fark etmesi ve Ona yönelmesi gerekiyor. Elbette bunun çok yolları var. Fakat metinde ifade olunduğu üzereorucu­n bu noktada özel bir yeri bulunuyor. Dolayısıyl­a Ramazan-ı Şerifi bu noktadan değerlendi­rmek, orucun ahlâkî tutum ve davranışla­rımıza yansımasın­ı hedelemek gerekiyor. Bu açıdan bakıldığın­da Ramazanı, aynı zamanda ahlâkı güzelleşti­rme ayı, orucu ahlâkı güzelleşti­rme vesile olarak görmek icap ediyor. Nitekim Resulullah (asm) da bir hadisinde “güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildi­ğini”4 haber veriyor.

D pnotlar:

1- Mektubat (İstanbul 2020, YAY), s. 397. 2- Cuma 62/2.

3- Mektubat, aynı yer.

4- Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 381.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye