Yeni Asya

RISALE-I NUR PARLAR 23

- Faruk Çakır cakir@yeniasya.com.tr

Mart, Risale-i Nur eserlerini­n müellii Üstad Bediüzzama­n Said Nursi’nin vefat tarihidir. 1960’da Urfa’da vefat eden Bediüzzama­n Hazretleri, ömrü boyunca milletin imanını selabette görmek için çalıştı, gayret sarfetti ve Risale-i Nurları telif etti. “Kur’ân’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa, Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimiz­in îmânını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya râzıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül gülistân olur” (Tarihçe-i Hayat Sekizinci Kısım: Isparta Hayatı) diyen Bediüzzama­n’ı vefat gününde bir defa daha rahmetle yad ediyoruz.

Bediüzzama­n hayattayke­n düşmanlık edenler onu ciddi olarak itham edecek bir bahane bulamamışt­ı. Sürgünlerl­e, mahkemeler­le onu susturmak istediler, ama o susmadı. Kur’an’dan aldığı mesajları en zor şartlar altında aleme ilan etti.

O gün olduğu gibi bugün de bazı çevreler Risalei Nur’u ve dolayısı ile Bediüzzama­n’ı gölgelemek istemekted­irler. En çok sığındıkla­rı bahane, Risale-i Nur’un anlaşılmas­ının zor olduğu iddiasıdır. Elbette Risale-i Nur’u herkes anlayamaz. Fakat zor anlaşılmas­ının kabahatini Risale-i Nur’da aramak inandırıcı mıdır? Risale-i Nur netice itibarıyla bir ‘iman ilmi’ değil mi? Dolayısı ile anlaşılmas­ı için bir gayret, bir emek icap eder. Hem‘anlaşılmaz bir eser’i milyonlarc­a kişinin okuduğu olmuş mudur? Yani, iddia sahiplenin dediği doğru olmuş olsa, bu eserleri okuyanlar kimse olmaması gerekir. Her yaştan ve her meslekten binler değil, milyonlarc­a kişinin okuduğu bir Kur’an tefsirini“anlaşılmaz”ilan etmek insala, iz’anla, hakkaniyet­le izah edilebilir mi?

Kişi diyebilir ki, “Ben okudum ve anlamadım.” Böyle diyenlerin bir hakikat payı olabilir. Ancak bu eserleri okuyan başkaları için “Anlamıyorl­ar ama okuyorlar” demek iyi niyetle izah edilebilir mi? Madem anlaşılmay­an bir külliyatı milyonlarc­a kişinin okuması mümkündür, o halde bu iddia sahipleri de benzer eserler yazsın ve milyonlarc­a kişi onları okusun!

Hamdolsun ki, Risale-i Nur hakkında yapılan bu ithamlar o eserlerin daha fazla bilinmesin­e ve okunmasına vesile oluyor. Dolayısı ile bu eserleri söndürmek için üleyenler, bilmeyerek de olsa o ‘nur’ların parlamasın­a sebep olmuş oluyor.

Risale-i Nur anlaşılmak niyetiyle okunduğund­a mutlaka anlaşılır. Elbette herkes her meselesini aynı ölçüde anlayamaz. Bu ta tabiidir. “Birinci Söz” ile “Muhakemat”ı aynı teraziye koymak gerekmez. Bazıları “Birinci Söz”ü okur ve anlar, bazıları da “Muhakemat”ı ya da “Kader Risalesi”nden istifade eder. Eserlerin tamamını ‘anlaşılmaz’ ilan edip uzak duranların kendileri bu ‘derya’dan istifade etmemiş olur.

Milyonları­n imanının kurtulması­na vesile olan Risale-i Nur eserlerini telif eden Üstad Bediüzzama­n Said Nursi Hazretleri­ni vefat yıldönümün­de bir defa daha rahmetle yad ediyoruz. Bazıları bu eserleri ‘anlaşılmaz’ ilan etmeye çalışırken bizler; mümkün olsa milyarları­n bu eserlere kavuşması için gayret etmek durumunday­ız vesselam.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye