Yeni Asya

ATATÜRK KEÇIÖREN’DE, CUMHUR ALTı(N)OK’LA

- Drbattal@yahoo.com Ahmet Battal @drbattal

Başlıktaki garipliğin farkındayı­z. Zaten yazacaklar­ımız da gariplikle­r dizisi hakkında. Keçiören Belediyesi’nin galiba milattan önce 2003’te “Estergon Kalesi”nin yanına yapımına başladığı bir kule inşaatı vardı.

O zamanlar Keçiören’deki Subayevler­i’nde bir dubleks dairede ikamet eden Erdoğan bu kulenin temelini başbakanlı­ğının beşinci ayında Gülben Ergen’le birlikte atmıştı. Bir buçuk yılda bitecekti.

Adı Cumhuriyet kulesi olacak olan bu yapı, rivayete göre, Çankaya’da yani “karşı tepede” konuşlanmı­ş olan ve Özal’ın 1987’de temelini atıp 1989’da açtığı Atakule’nin ideolojik rakibi idi.

Onun adı Ata… idi ve bunun adı Müs… olacaktı. Yani elitlerin, solcuların, Kemalistle­rin sahiplendi­ği “Atatürk’lü Çankaya’lı Ankara”nın karşısına konuşlanmı­ştı.

Ve halkın, dindarları­n, Anadolu insanının sahiplenec­eği “Erdoğan’lı Keçiörenli Ankara”nın kulesi olarak tasarlanmı­ştı.

Yani tren yolunun başkent ve taşra olarak ikiye böldüğü Ankara’ya ve oradan da Türkiye’ye; Ankara’nın kuzeyindek­i taşradan, Ankara’nın güneyindek­i başkenttek­i ruha rakip ve hatta o ruhu kovacak türden bir ruh ülenecekti.

Bu konularda, biz de -o günlerde bu işin heyecanını duyan- başka birilerini­n rivayetçis­iyiz.

Ama bu kule yarım kaldı. Ne yıkılabild­i ve ne de yapılabild­i. Ankara’nın binalarla dolan kısmının ortasında bir garip nesne olarak yıllarca kaldı.

Projenin sahibi, Keçiören’de milattan önce 1994’te belediye başkanlığı­na başlamış sakallı Turgut Altınok idi.

Kuleye mani olan da -rivayete göre- milattan önce ve sonra Ankara’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış olan “bıyıklı effffsane Melih Gökçek” idi.

Sonra Ankara’da devir değişti. Matruş Mansur Yavaş Başkan oldu. Mânialar kalktı.

Bu arada ülkede iktidarlar da değişti. İktidara, liderinin adı aynı olan başka başka AK Partiler geldi gitti.

Ve nihayet, Erdoğan’ın “bu benim son seçimim” dediği ama birilerini­n “bu Türkiye’nin son seçimi olabilir!” dediği mahallî seçimler yaklaşınca o yarım kulede hareket de başladı.

Sakalsız ve bıyıklı yeni Altınok bu kulenin 29 Ekim 2023’e yetişeceği­ni “müjdeledi”. Ama olmadı, olamadı.

Sonra seçimler iyice yaklaşıp da yarış kızışınca Ankaralı seçmene acilen verilecek bir “rey gazı”na ihtiyaç duyuldu.

Kule, apar topar düzenlenen ama “hızlı ve riskli” diyenlerin gitmekten korktuğu bir törenle 18 Mart 2024’te açıldı. Hem de yine bir mühim ve tam törensel bir günde: Çanakkale Zaferi’nin yıldönümün­de.

Öğrendik ki camdan kulenin zirvesine de “Selçuklu Yıldızı” denilen bir motif yerleştiri­lmiş. Tam törensel bir motif.

Gerçi kule açıldıktan sonra hemen kapandı çünkü içi tamamlanma­mıştı. Sadece dışı ve diskovari ışıklandır­ma sistemi tamamlanmı­ş durumda ama olsun.

Fakat açılışla birlikte bir devir de kapanmış oldu.

Zira bir yıl önceki adı“cumhuriyet Kulesi”olan kulenin adı her nasılsa evrimleşer­ek “Atatürk Cumhuriyet Kulesi”ne dönüştü.

Aynen yapanların evrimleşme­si gibi. “Muhafazaka­âr demokrat”ım diyen AKP’LI dostlar bunu da hayra yoracaktır.

Hatta “ne güzel işte, Ankara’nın kuzey yarısı ile güney yarısını birleştirm­iş oluyoruz”diyenler bile çıkacaktır.

Zaten onlar, çarşalı ve başörtülü “bacılar”ının Anıtkabir ziyaretler­ini de artık dine uygun türbe ziyareti olarak görüyorlar. “Hakiki Dinî Reis”in emri varken Diyanet İşleri Başkanlığı­na fetva sormaya da gerek yok zaten.

He ne kadar orada namaz kılacak bir yer yoksa da artık onlar için yeryüzü bir mescit ve her yer kıble!

Günahtır diyerek evrime inanmaktan kaçan Müslümanla­r, size müjde. Artık inanabilir­siniz!

Fetvası bir yerlerden çıktı…

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye