İsraf sebep, enflasyon sonuç YAZAR Prof. dr. talat Çiftçi, ENFLASYONLA MÜCADELEDE BILINÇLI TÜKETIM VE Tasarrufun ŞART Olduğuna DIKKAT ÇEKTI.
Üretmeden tüketmek sürdürülebilir değil
YAZAR Prof. Dr. Talat Çiçi, “İsralasyon: İsraf kaynaklı enlasyon” başlıklı bir yazı yazdı. T24’te yazan Çiçi, “Bu Ramazan ayında, bildiğim kadarı ile bir ilk yaşanıyor; hurma tane ile satılıyor. Alım gücümüzü sürekli azaltan bir enlasyon ile karşı karşıyayız. Araştırmacılar, enlasyonun, son yıllarda halkımızın yüzde 56’sı için en büyük korku unsuru haline geldiğini belirledi. Anlaşılan, ona boşuna enlasyon canavarı demiyorlar. Kısa bir tanım yapmak gerekirse; enlasyon mal ve hizmetlerdeki fiyat artışıdır. Yani, enlasyonu, gizli bir vergi olarak da düşünebiliriz. Enlasyonun nedenleri ve çeşitleri ile ilgili tartışacak pek çok konu var. Örnek vermek gerekirse, enlasyon için para politikası, stratejik yatırımlar, cari açık, üretimde verimsizlik ve tüketim alışkanlıkları önemli başlıklardır. 1991 yılında Başbakan Süleyman Demirel, enlasyonun en kötü yanının, ahlakı bozması olduğunu söylemişti” dedi.
“Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken büyük ölçüde dış ticaret açığı vermek, yani üretmeden tüketmek sürdürülebilir değil” diyen Çiftçi, şunları söyledi:“ülkemizde ne eğitimde ne de işte olan, yani boş oturan gençlerin oranının yüzde 21.4 olduğu bildiriliyor. Avrupa Birliği ülkelerininortalamasıiseyüzde9.6.anlaşılan,eğitilmesi gereken gençlerimizin zamanını boşa harcıyoruz. Onları küresel ölçekte başarılı bir geleceğe değil asgari ücretli işlere hazırlıyoruz. Her yıl yapılan PISA gibi uluslararası testler de gençlerimizin iyi eğitim almadığını gösteriyor. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken, yüksek enlasyonun kontrol altına alınması gerekiyor.
Bu yazıda enlasyonu yükselten etkenlerin bir kısmındanbahsettim.örneklerçoğaltılabilir.enlasyonlamücadelede,bilinçlitüketimvetasarruf yapmak konusunda hepimize düşen görevler olduğunu düşünüyorum. Gençlerimizi, canlarımızı, doğayı, gıda maddelerini ve özellikle de zamanı israf etmekten kaçınmalıyız.”