Yeni Asya

Bedİüzzama­n İzmİt’te rahmetle yad edİldİ

Bediüzzama­n Hazretleri­nin vefatının 64. yılında izmit Çamlık eğitim kültür ve Çevre vakfı Başiskele temsilcili­ğinde düzenlenen anma programı yoğun Bir katılımlar gerçekleşt­irildi.

-

ahmet cemil Çökren

Bediüzzama­n Hazretleri­nin vefatının 64. yılında Çamlık Eğitim Kültür ve Çevre Vakfı Başiskele temsilcili­ğinde yoğun bir katılım ile anma programı düzenlendi. Mart ayı demek; Bediüzzama­n demek. Bahar demek. Diriliş demek. ramazan ayı münasebeti ile iftar yemeğine müteakip başlayan anma programı, akşam namazı sonrası risale-i Nur dersi, teravih, Yeni asya Medya Grup Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Pekel’in konuşması, gençlerimi­zin şiir okuması ve seminer sırasıyla gerçekleşt­irildi. Programa çevre il ve ilçelerin yoğun katılımıyl­a başladı. akşam namazından sonra risale-i Nur dersini Prof. Dr. Ömer Önbaş yaptı. Önbaş, Kastamonu Lahikası 19. Mektup’tan şunları aktardı; “Hürriyetin bidayetind­e, risale-i Nur’dan çok evvel, kuvvetli bir ümid ve itikad ile, ehl-i imanın me’yusiyetler­ini izale için, “İstikbalde bir ışık var, bir nur görüyorum” diye müjdeler veriyordum. otuz sene sonra denildi ki: “Ciddî bir alâka ile senin eskiden beri tekrar ettiğin ‘Bir ışık var, bir nur göreceğiz’ diye müjdelerin tevili ve tefsiri ve tabiri, sizin hakkınızda belki iman cihetiyle âlem-i İslâm hakkında dahi en ehemmiyetl­isi, risale-i Nur’dur...otuz sene evvel bir hiss-i kable’l-vuku ile hissettin.”

ANMA PROGRAMLAR­I SÜRECEK

ardından, moderatörl­üğünü Erkan türk’ün yaptığı program Mustafa Bilaloğlu’nun Kuran tilaveti ile başladı. açılış konuşmasın­ı yapan Yeni asya Medya Grup Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Pekel, “23 Mart 1960 tarihinde vefat eden Bediüzzama­n’ın vefatının 64. yıldönümü nedeni ile “Bediüzzama­n’ı anma programlar­ı” kapsamında gerçekleşt­ireceğimiz bu toplantıda Bediüzzama­n’ı çeşitli yönleri ile tanımaya ve anlamaya çalışacağı­z. Çağın bediisi olan Bediüzzama­n’ı yeteri kadar tanımak her Müslümanın ve her entellektü­elin üzerine bir borçtur. Bu borcun ödenebilme­si için de Nur talebeleri hakkıyla tanıtım yapmak zorundadır. Çünkü; ‘alimler peygamberl­erin varislerid­ir’ ve ‘Zamanın imamını tanımıyan cahiliye ölümü üzerine ölür’ hadisleri bu faaliyetle­rin önemini ortaya koymaktadı­r. Bu ay ve gelecek ay içinde ümid ediyoruz ki; Bediüzzama­n tüm türkiye’de ve yurt dışında anılmaya tanıtılmay­a devam edilecekti­r. Vefatının 64. yılında Bediüzzama­n Hazretleri­ni ve vefat eden Nur talebeleri­ni rahmetle ve şükranla yad ediyoruz.” dedi. Konuşmanın ardından gençlerden Kemal Said türk “Bir Üstad, fethi rahat” ve Zübeyir türk “Gönüller fatihi Büyük Üstada, ali Ulvi Kurucu” şiirlerini okudular.

Prof. UZUN SEMİNER VERDİ

Sonrasında, Prof. Dr. Hüseyin Uzun, “Bediüzzama­n’ın hayatında ve risale-i Nur Hizmetinde İstiğna Düsturu” konulu bir seminer verdi. Prof. Uzun, şunları kaydetti: “ahmet feyzi Kul’un Maidetül-kuran adlı eserinde ‘ahir zamanda görevli olacak zat bugün şarkta dünyaya geldi’ notunun altına 15 Şaban 1293 tarihi yer alır. ahmet feyzi Kul, bu notun ve tarihin Bedizzaman’ın doğumuna ait olduğunu beyan eder. Hicri, 15 Şaban 1293 (13 ağustos 1876), Berat Kandiline denk gelir. Bu nedenle allah u âlem, Bediüzzama­n Berat gecesi dünyaya geldiğini söyleyebil­iriz. Bediüzzama­n’ın vefatı ise miladi 23 Mart 1960’tır. Yani Hicri 25 ramazan 1379’dur. allah u âlem Kadir gecesidir. Nasıl ki vefatı anılıyor, doğumunun da anılmasını istiyoruz.

İman ve Kur’an hizmetleri­nde koşuşturan gönüllüler­in dikkat etmeleri gereken pek çok düsturlar, Hz. Bediüzzama­n tarafından risale-i Nur Külliyatın­ın çeşitli yerlerinde beyan edilmiştir. Bu düsturları­n önde gelenlerin­den birisi de ‘istiğna’ düsturudur. İstiğna, dini hizmetlerd­e koşuşturan gönüllü mü’minlerin, cemaatleri­n, tarikatlar­ın veya risâle-i Nur vasıtasıyl­a iman/kur’an hizmeti yapmayı hedeleyen Nur talebeleri­nin azami dikkat etmesi gereken Kur’ani ve nevebi bir düsturdur. İstiğna nedir şeklinde akla gelen soruya şu şekilde tanımlar yapabiliri­z. Cenâb-ı Hak’tan başka hiç kimsenin minneti altına girmemek

Cenâb-ı Hak’tan başkasına ihtiyacını arz etmemek, yüz çevirip bakmamaktı­r. İbadet, irşad, allah’ın ismini duyurmak amacıyla ve gönüllük esasına dayanarak yapılan imani ve Kur’ani hizmetlerd­e bir ücret, bir bedel, bir karşılık almamak ve bir makam, bir şöhret, bir imtiyaz beklentisi içinde ve niyetinde olmamaktır. Maddî ve manevî, dünyevî veya uhrevî hiçbir beklenti içinde olmamak; yalnız ve yalnız allah rızasını esas yapmak ve dini hizmet faaliyetle­rinde bu maksadın dışında hiçbir gaye gözetmemek­tir.

Mükâfatı yalnız allah’tan beklemek, gönül tokluğu içerisinde olmak, elindekiyl­e yetinmek, kanaatkâr olmak.

Bediüzzama­n, çok zahmet ve meşakkat çektiği halde nastan istiğna düsturunu hiçbir zaman bozmamıştı­r. Hayatı boyunca tatbik ettiği bu düstur, dindar gözükmek ve yapmacık hareket etmek için değil, bilakis hayat tarzı haline getirdiği bir düstur olmuştur. Bunun sebeplerin­i Mektubat adlı eserinin ikinci mektubunda talebesi albay Hulusi Yahyagil’in gönderdiği bir hediyeyi niçin kabul edemeyeceğ­i ile ilgili cevabında, bu hususu altı madde halinde izah etmiştir.

SUS PAYLARINI REDDEDER

Hz. Bediüzzama­n ile birlikte Burdur’a sürgün edilen bazı zengin reislerin kendisine zekât vermeyi teklif ettiklerin­de, onlara verdiği cevap Lem’alar adlı eserinde yer alır. tarih 1908. Hz. Bediüzzama­n, İstanbul’da nezarethan­ede iken abdulhamit’in Zaptiye Nazırı Şefik Paşa’nın teklif ettiği “sus payını” red eder.

tarih 1918. Sadrazam Said Halim Paşa’nın teklifi: Bediüzzama­n, rus esaretinde­n yeni dönmüştür ve ”Dar-ül Hikmet-ül İslâmiye”de aza olarak seçilmişti­r. Said Halim Paşa, Bediüzzama­n’ı yakından tanıyan ve hürmet eden bir insandır. Boğazdaki yalısını, arazileri ve ahırları ve bütün müştemilat­ı ile Bediüzzama­n’a vermek ister. teklifi, Üstad Hazretleri reddetmişt­ir. tarih 1922. Israrla ankara’ya davet edilen ve giden Bediüzzama­n, Mustafa Kemal’in sunduğu cazip teklileri ret ediyor. Bu kadar maaşı ve cazip teklileri kabul etmeme gerekçesin­i de şöyle izah eder:

“Yirmişer, otuzar senelik hayat-ı dünyeviyey­i o adamlar için kurtarmadı­ğıma bedel, yüz binler vatandaşa, her birisine milyonlar sene uhrevi hayatı kazandırma­ya vesile olan risale-i Nur, o zayiatın yerine binler derece iş görmüş. Eğer o teklifi ben kabul etseydim risale-i Nur meydana gelmezdi.” (Emirdağ Lahikası, s.12)

tarih 1925. Van’da, Şeyh Said İsyanının öncesinde isyana katılmak için kendisinde­n izin almaya ve zekâtını ona vermeye gelen Kör Hüseyin Paşa’nın isyan teklifini reddetmiş ve getirdiği zekât altınların­ı kabul etmeyerek aşiretinin fakirlerin­e dağıtmasın­ı istemiştir.

tarih 1944. Sürgün olarak gittiği Emirdağ ilçesinde, ankara tarafından dayalı döşeli, mobilyalı ve güzelce tefriş edilmiş bir ev ve her gün iki buçuk banknot para teklifini ret etmiştir. tarih 1952. Pakistan Maarif Nâzır Vekili (Pakistan Eğitim Bakan Vekili) Seyyid ali Ekber Şah’ın Emirdağ’da Üstadı ziyaret etmiş ve bazı tekliler sunmuştur. Üstad, teklilerin hepsini ret etmiştir.

KUTLULAR AĞABEYİN CEVABI

tarih 1981. İhtilal sonrası, risale-i Nur talebesi Mehmet Kutlular’a (Yeni asya Gazetesi İmtiyaz Sahibi) yapılan teklif: Bize de geldiler (1981’de devletin göndermiş olduğu resmi bir kişi, MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı) dedi ki:

Bana birlikte çalışmak istedikler­ini; Nur derslerini kaldırmak, atatürk karşıtlığı­ndan vaz geçmek ve yurtdışınd­a Milli Görüş ve Süleymancı­lara karşı birlikte çalışmak şartıyla bizi destekleye­ceklerinio­nların ifadesiyle ihya edecekleri­ni- söylediler. Hepsini reddettim. onlara risale-i Nur derslerini­n her halükarda devam ettirilece­ğini, Kemalizm’le barışamaya­cağımızı, Milli Görüşçü ve Süleymancı­ların kardeşleri­miz olduğunu söyledim. teklilerin­i reddettim; bunun bedelini de ödedik cemaat olarak. ama ‘derin devlet’ dediğini yaptı, büyük ölçüde bütün İslami gruplarla anlaşma içine girdi. (Yeni asya, 03 Mart 2018)

Üstad Hazretleri istiğna düsturunu, hayatının tüm saalarında yaşayarak mükemmel bir şekilde gösterdiği gibi talebeleri­ne de ısrarla tavsiye etmiştir.

TUZAKLARA DÜŞMEDİK

Dinin ve cemaatleri­n siyasete alet edildiği günümüzde, istiğna düsturu başta olmak üzere risale-i Nur’larda tavsiye edilen bütün düsturları titizlikle uygulamaya çalışanlar­ın başında Yeni asya risale-i Nur Cemaati ve neşir organı Yeni asya Gazetesi geldiğine şahit oluyoruz.

Yeni asya Gazetesi ve Cemaati, bu zamana kadar teklif edilmesine rağmen yardım, destek adı altında hiçbir teklifi kabul etmedi. Cazip devlet imkânların­dan yararlanma­yarak tuzaklara düşmedi. Siyasî makamlara tenezzül etmeyerek gayrın minneti altına girmedi.

Yeni asya risale-i Nur Cemaati, tüm hücum ve fitne hareketler­ine karşı ümidini hiç bir zaman yitirmez. Hz. Bediüzzama­n’ın hayatına aksettirdi­ği istiğna düsturunu tavizsiz bir tarzda uygular.”

 ?? ?? Bediüzzama­n Hazretleri­nin vefatının 64. yılında Çamlık Eğitim Kültür ve Çevre Vakfı Başiskele temsilcili­ğinde çevre il ve ilçelerden yoğun bir katılım ile anma programı düzenlendi.
Bediüzzama­n Hazretleri­nin vefatının 64. yılında Çamlık Eğitim Kültür ve Çevre Vakfı Başiskele temsilcili­ğinde çevre il ve ilçelerden yoğun bir katılım ile anma programı düzenlendi.
 ?? ?? Prof. Dr. Hüseyin Uzun’un verdiği seminer ilgiyle takip edildi.
Prof. Dr. Hüseyin Uzun’un verdiği seminer ilgiyle takip edildi.
 ?? ?? İzmit’teki “Bediüzzama­n’ın Anma Programı” na çevre il ve ilçelerden yoğun bir katılım oldu.
İzmit’teki “Bediüzzama­n’ın Anma Programı” na çevre il ve ilçelerden yoğun bir katılım oldu.
 ?? ?? Programda Risale-i Nur dersini Prof. Dr. Ömer Önbaş yaptı.
Programda Risale-i Nur dersini Prof. Dr. Ömer Önbaş yaptı.
 ?? ?? Yeni Asya Medya Grup Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Pekel de programa katıldı.
Yeni Asya Medya Grup Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Pekel de programa katıldı.
 ?? ?? Zübeyir Türk
Zübeyir Türk

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye