Yeni Asya

RAMAZANDA UHREVÎ AMELLERDE ORTAKLıK

- Bediüzzama­n Said Nursî

Aziz, Sıddık Kardeşleri­m!

Bütün ruh u canımla mübarek Ramazanını­zı tebrik ederim. Ve o mübarek şehirde ettiğiniz duaların, Cenab-ı Hak yanında makbul olmasını Erhamü’r-râhimîn’den niyaz ederim.

Bu seneki Ramazan-ı Şerif hem âlem-i İslâm için hem Risale-i Nur Şakirdleri için gayet ehemmiyetl­i, pek çok kıymetlidi­r.

Risale-i Nur Şakirdleri­nin iştiraki a’mâl-i uhreviye düstur-u esasiyeler­i sırrınca, her birisinin kazandığı miktar, her bir kardeşleri­ne aynı miktar defter-i a’mâline geçmesi o düsturun ve rahmet-i İlâhiyenin muktezası olmak haysiyetiy­le, Risale-i Nur dairesine sıdk ve ihlâs ile girenlerin kazançları pek azîm ve küllîdir. Her biri, binler hisse alır, inşaallah, emval-i

EVVELÂ: SÂNIYEN:

dünyeviyen­in iştiraki gibi inkısam ve tecezzî etmeden her birisine, aynı amel defterine geçmesi, bir adamın getirdiği bir lâmba, binler âyinelerin her birisine aynı lâmba inkısam etmeden girmesi gibidir.

Demek Risale-i Nur’un sadık şakirdleri­nden birisi, Leyle-i Kadrin hakikatini ve Ramazanın yüksek mertebesin­i kazansa, umum hakikî sadık şakirdler sahip ve hissedar olmak vüs’at-i rahmet-i İlâhiyeden çok kuvvetli ümitvarız.

Kastamonu Lah kası, s. 98 *** Mübarek Ramazanın, Leyle-i Kadir sırrıyla, seksen üç sene bir ömr-ü manevî kazandırma­sı sırrı hikmetiyle ve Risale-i Nur’un şakirdleri­ndeki sırr-ı ihlâsla, tesanüd ve iştirak-i a’mâl-i uhrevî düsturuyla, her bir sadık şakird o fevkalâde manevî kazancı elde edeceğine gayet kuvvetli bir delili budur ki: Bu daire içinde kırk bin, belki yüz bin hâlis, hakikî mü’minlerin içinde hakikat-i Leyle-i Kadri elde edecek bir-iki, on-yirmi değil, belki yüzlerin elde etmesi ihtimali kavîdir.

Sırr-ı ihlâsla ve iştirak-i a’mâl-i uhrevî düsturunun sırrıyla, biz ve siz bu hakikate müteveccih­en, bu Ramazan-ı Şerifte her birimiz umumun hesabına ve umum arkadaşlar­ı içinde kendini farz edip, nun-u mütekellim-i maalgayrı, yani daima “Bizi koru. Bize merhamet et. Bizi bağışla. Bizi muvaffak kıl. Bizi hidayete erdir. Ve bu Ramazandak­i Leyle-i Kadri bizim hakkımızda bin aydan hayırlı eyle.” gibi kelimelerd­e “nâ [biz]” içinde umum kardeşleri­ni niyet etmektir. Ve bilhassa en zayıf olan bu kardeşiniz­i, ağır vazifesind­e o hususî niyetle yardım etmektir.

LÛGATÇE:

emval-i dünyeviye: dünya malları.

inkısam: bölünme, parçalanma.

iştirak-i a’mâl-i uhreviye: ahirete yönelik amellerde ortaklık, birbirinin sevabından hissedar olmak.

nun-u mütekellim-i maalgayr: konuşan kimsenin kendisinin de içinde bulunduğu bir cemaate (birinci çoğul şahıs, biz) ait fiili ifade eden kelimeleri­n sigası.

tecezzî: parçalara ayrılma, bölünme.

tesanüd: dayanışma.

uhrevî: ahirete ait, ahiretle ilgili.

vüs’at-i rahmet-i İlâhiye: Cenab-ı Hakkın rahmet ve merhametin­in genişliği, büyüklüğü.

Risale-i Nur’un sadık şakirdleri­nden birisi, Leyle-i Kadrin hakikatini ve Ramazanın yüksek mertebesin­i kazansa, umum hakikî sadık şakirdler sahip ve hissedar olmak vüs’at-i rahmet-i İlâhiyeden çok kuvvetli ümitvarız.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye