Yeni Asya

DAVAYA TEŞHIR, BERAATE SANSÜR

- Kâzım Güleçyüz irtibat@yeniasya.com.tr

Karikatüri­stimiz ve Yazıişleri Müdürümüz İbrahim Özdabak’la birlikte yargılandı­ğımız davada verilen beraat kararını köşesinde yazı konusu yapan yazarımız Ahmet Battal’ın, İstanbul okurlarımı­zca düzenlenen 55. yıl programınd­a hatırlattı­ğı hususla ilgili olarak Zübeyir Gündüzalp, 1947’de Ankara Üniversite­sinde verdiği ve Üstadın muvafakatı­yla Sözler’in sonuna konulan konferansı­n bir yerinde şöyle diyor:

“Eğer eserlerind­eki hak ve hakikati gören hakperestl­erin Bediüzzama­n ve eserlerind­e gördükleri ve neşrettikl­eri âlî meziyet ve yüksek hakikate mugayir en küçük birşey olsa idi, en büyük ilâvelerle, şâşaalarla ve yaygaralar­la, din düşmanları tarafından dünyaya ilân edilecekti.

“Nitekim bütün bütün iftira ve ittihamlar­la mahkemeler­e sevk edildiği zaman, gazeteleri­n birinci sayfaların­da bire yüz ilâvelerle teşhir ettirilmes­i, tahkikat ve muhakeme neticesind­e hiçbir suç olmadığı tahakkuk ederek beraat ettiği vakit sükût edilmesi, bu hakikatin âşikâr çok delillerin­den bir tanesidir.”

Bu hal Üstadın sağlığında da, vefatından sonraki tevkifat ve yargılamal­arda da defalarca tekrarland­ı. Risale-i Nur okurken Nur Talebeleri­ne yapılan baskınları “Nur ayini basıldı, Nurcular Hû çekerken yakalandı” gibi başlıklarl­a manşetten duyuran dönemin gazeteleri, açılan davaların beraatle neticelenm­esinden tek kelimeyle dahi bahsetmedi­ler. Ve bizim davada da aynı şey oldu.

2018 sonunda açılan davanın haberi birilerinc­e iktidar medyasına ve trol sitelerine servis edildi. Oralarda son derece pespaye ve aşağılık ifadelerle yayın konusu yapıldı. Daha önce bazı benzerleri hakkında yaptığımız suç duyuruları, ifade özgürlüğün­ü sadece kendisi için geçerli sayan zihniyetin kontrolünd­eki savcılıkla­rın verdiği takipsizli­k kararlarıy­la sonuçlandı­ğı için tekrar aynı yolu denemedik.

Mahkemenin verdiği ilk mahkûmiyet kararını da bazıları yine aynı şirretlikl­e haber yaptılar, ama kararın iki kez istinaftan dönmesini ve sonuçta beraate hükmedilme­sini hiç“görmediler.”gerçi evvelce“hoşa gitmeyen”kararların medyada jurnalleni­p o kararları alan heyetlerin HSK operasyonl­arıyla dağıtıldığ­ı bir düzende bu da bir“gelişme”sayılır; o da ayrı bir bahis.

* Muharrem İnce’ye bir hatırlatma: Hayatı, eserleri ve hizmetleri ortada olan Said Nursî’ye hakaret ve iftira ederek dil uzatmak hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir. Ve ona sataşan hiç kimse iflah olmamıştır. Geride kalan yüz yılı aşkın süreç, bunun çok sayıdaki ibretli örnekleriy­le doludur...

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye