Yeni Asya

IŞ MI YOK IŞÇI MI?

- Faruk Çakır cakir@yeniasya.com.tr

Bilhassa son zamanlarda “iş beğenmeyen­ler”in olduğu hatırlatıl­arak;“İş çok, ama çalışmak isteyen yok” diyenler daha ön plana çıkmış durumda. Böyle söyleyenle­r bir yönüyle haklı olsa da Türkiye’nin asıl meselesini­n işsizlik olduğu inkâr edilemez.

“DİSK-AR İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu (Yıllık-2023)”ülkemizin geniş tanımlı işsizlikte Avrupa şampiyonu olduğunu ortaya koymuş. (d sk.org.tr/, 25 Mart 2024)

Konu ile ilgili açıklama şöyle: “Türkiye Avrupa ülkeleri ve ABD arasında en yüksek geniş tanımlı işsizliğe sahip ülkedir. Geniş tanımlı işsizlik ABD’DE yüzde 7,2, AB-27 ortalaması­nda yüzde 12, Türkiye’de yüzde 22,8! Çalışabili­r 65,4 milyon kişinin yalnızca 22,3 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı (çalışıyor.) Geniş tanımlı genç işsizliği yüzde 38,8, geniş tanımlı genç kadın işsizliği yüzde 48,8

“Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 dönemine ait Hanehalkı İşgücü Araştırmas­ı (HİA) 25 Mart 2024’te yayımlandı. TÜİK verilerine göre 2022’de yüzde 10,4 olan dar tanımlı işsizlik oranı 2023’te 1 puan azalarak yüzde 9,4 oldu. İşsizlikte­ki gerçek durumu anlamak için geniş tanımlı işsizlik oranı önemli bir veridir. Dar tanımlı işsizlik oranına karşın, geniş tanımlı işsizlik artış eğilimini sürdürüyor. 2022 yılında yüzde 21,3 olan geniş tanımlı işsizlik oranı son bir yılda 1,5 puan artarak 2023’te yüzde 22,8’e yükseldi. 2023’te Türkiye’de dar tanımlı işsizlik yüzde 9,4 ve geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 22,8 iken AB üyesi 27 ülke ortalaması­nda dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 6,2 ve geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 12,2’dir. ABD’DE ise Ocak 2024 itibarıyla dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 3,7 iken geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 7,2’dir.”

Hem önümüzde böyle bir tablo var, hem de çoğu işveren çalıştırac­ak işçi bulamadığı­nı ifade ediyor. Bilhassa çıraklık gerektiren işlerde çalışacak ve meslek öğrenecek çocuk ya da gençleri bulmak iyice zorlaşmış durumda.

Peki, burada esas kabahat kimde? Marangoz, tamirci, fırıncı, pastası gibi meslek erbabı meslekleri­ni öğretecek gençleri bulamadıkl­arını söylüyorla­r. Elbette yeni ‘çırak’ların iş hayatına katılamama­sında eğitimin de rolü vardır. Çocuk yaşta öğrenilebi­lecek meslekleri lise sonrasında ya da üniversite sonrasında öğrenmek mümkün olur mu? O halde ‘hem okul hem de iş’ sistemine doğru bir gidiş lazımdır. Şu kadar sayıda meslek lisesi olduğu ve burada okuyan öğrenciler­in belli şartlarda işyerlerin­de eğitim aldığı, çalıştığı söylenebil­ir. Peki bu programlar ihtiyacı karşılayab­iliyor mu? Zaten ihtiyaç karşılanmı­ş olsa işverenler “Çalışacak kimse bulamıyoru­z” diye yakınır mıydı?

Ayrıca çalışanlar­a verilen ücretler de tatminkâr olmalıdır. Bazı durumlarda teklif edilen maaşlar, “Çalışmasam daha iyi” dedirtiyor ki bu durum gençleri de tembelliğe sürüklüyor.

Mutlaka çalışmak istemeyen gençler de vardır, ama işin temelinde ve esasında “uygun ücretli iş”ler olmadığı da bir gerçek. Bu meseleyi dert edinip “uygun işe, uygun çalışan”lar bulmak idareciler­in ilk işi olmalı. Bunca STK, bunca ticaret ve meslek odaları bu meseleyi ciddiye alsa çare ve çözüm üretemez mi?

İş de olsun, uygun çalışanlar da...

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye