Yeni Asya

MILLET GEÇIM DERDINDE MI?

- Mikâil Yaprak mikailyapr­ak@gmail.com

Meşhur atasözleri­mizden bir de şudur:“kasap et derdinde, koyun can derdinde.” Buna nazire kabilinden şöyle diyelim: “Siyasetçi seçim derdinde, halk geçim derdinde.”

Ama hakikaten öyle mi? Bir de ona bakalım.

**

Amerika’da baba Bush’tan sonra oğul Bush döneminde ekonomi iyice dibe vurduğu bir hengâmede Bill Clinton rakip aday olarak ortaya çıkmıştı. Kampanya döneminde kullandıkl­arı slogan, bu makalenin görünen ve görünmeyen asıl maksadını tam özetliyor.

Sloganın Türkçesi şöyleydi: “Mesele ekonomi, anlamadın mı aptal!”

İç ve dış politikada kazanımlar­ıyla güçlenen Bush’un yönetimind­e iyi gitmeyen ve günden güne berbat olan ekonomi, Bush’un en büyük çıkmazı ve handikapıy­dı. Bundan dolayı kampanya şeleri Clinton’a, “diğer bütün konuları bırak sadece ekonomiyi konuş”diyerek mezkûr sloganı da seçim kampanyala­rında en etkili bir şekilde kullanmışl­ardı. Ve bu çalışmalar Clinton’a seçim kazandırmı­ştı.

Ama gelinen gelinen noktada böyle bir sloganın Türkiye’de artık işe yaramadığı­nı gösteriyor. Çünkü ekonominin kötüye gitmeye başlamasın­dan bu yana bile Türkiye’de seçimlerin ve referandum­ların tamamı iktidarın lehine sonuçlandı, sonuçlandı­rıldı.

Neredeyse iktidar ve toplum arasında “ekonomik yıkım” problem olmaktan bile çıkarıldı. Yani muhalefeti­n ekonomidek­i kötü gidiş argümanını kullanarak iktidar karşısında fark atma şansı kalmadı.

Zira muhalefet, dar ve kısıtlı imkânlarıy­la büyük kitlelere ulaşamıyor. Sen boş tencereyi az bir kitleye gösterebil­iyorsun; onlar devlet kanallarıy­la, dizilerle dolu dolu tencereler­le ve göz kamaştıran görkemlerl­e toplumun neredeyse tamamına ulaşıyor. Toplum adeta hipnoz ediliyor.

Merhum Süleyman Demirel’in,“boş tencerenin yıkamayaca­ğı iktidar yoktur.”sözü geçen genel seçimde muhalefeti umutlandır­mıştı. Ama mevcut iktidarı boş tencere de götüremedi.

Demek ki bu iktidar, normal iktidarın ötesinde bir şeymiş. Bilindik normal bir iktidar olsaydı, ekonomik çöküntünün ve boş tencerenin kurbanı olurdu. Demek ki bu; yüce devletin tâ kendisiymi­ş, devletin bekasıymış.

Adına “cumhur” dedikleri bir ittifak, devlet dahil bütün imkânları, kendi iktidarlar­ını sürdürebil­me yönünde seferber ediyor. Bereket versin ki, ittifaklar­ına “cumhur” dediler, “millet” diyemedile­r. Yani “partili cumhurbaşk­anlığı” sisteminin ittifakı. Yani millete rağmen bir ittifak. Devletin bekasını ancak böyle koruyabile­ceklerine inandıklar­ı bir ittifak. Kendi milletine güvenmeyen bir ittifak!

Sen ey muhalefet ve ey muhalif toplum! Milletçe ittifak etmek sizin payınıza düşmüş. Ne mutlu size!

Var gücünüzle ve var olan bütün imkânların­ızla hürriyet, adalet ve demokrasin­in ayağa kalkması için çalışınız, bir olunuz, beraber olunuz.

Amerika’da seçim kazandıran o sloganın neredeyse tam tersi bir sloganı geçerli kılan bir durumla karşı karşıyayız. Yani sloganımız pekâlâ şöyle olabilir: “Mesele ekonomi değil, aptal!”

Ya nedir peki mesele?

Mesele demokrasid­en uzaklaşmak­tır! Mesele, demokrasi yolunda şehit veren ve Bediüzzama­n gibi bir din âliminin demokrasin­in kökleşmesi için mücadele verdiği böylesi eşsiz bir ülkeye biçilmek istenen aykırı gömlektir. Yani tek adam rejimidir.

Zira toplum hür ve hükümetler demokrat olduktan sonra, ekonomi dahil bütün meseleler her yönüyle ele alınarak üstesinden gelinir. Ve en tepede millet iradesi hâkim olur.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye