Materyalİzme HÜCUM Edİyor
Manevî krİze Cevap verİyor
“saİd nursî’nin fikirlerinin etüdü ve başlattığı sosyal hareketin analizi iki başlık altına girer. Birincisi, son yüzyılda türkiye’deki islâm devletiyle; diğeri de modernleşme ile birleşmiş dünyayı içine alan bir süreç ve muhtemelen modernleşmenin eşlik ettiği manevî krizin türk versiyonuyla ilgili olan süreçtir. Kısacası, Said nursî’nin islâmı yeniden canlandırma teşebbüsü, osmanlı sosyal münasebetlerinde meydana gelen bir değişikliğin ürünüydü. Bu değişiklik de“sosyal haberleşme” değişimi olarak bilinen daha üniversal bir sürecin parçasıydı. yerli oluşu daha net olarak görülebilecek osmanlı gelişmesi, iç kaynaklardan çıkan bir dinamikle,
“nur hareketi objektif olarak incelendiğinde, modernleşme diye isimlendirilen geniş, yanlış tanımlanmış ve biraz muğlâk bir süreç için kendisine has yerini oymakla beraber, bugünkü Marksist, Kemalist veya liberal türk entellektüelleriyle büyük bir mücadele içindedir. Bütün bu gruplar, nur hareketi ile, nakşibendi tarikatıyla da ortak bir özelliği olan, türkiye cumhuriyetinin karşı karşıya kaldığı en tehlikeli reaksiyon ve gericilik şekillerinden biri tarzında
Bediüzzaman için dış kuvvetler kadar önemi olan ayrı bir değişkenler kümesi üretti. Bunun bir örneği, Said nursî’nin ilk talebelerini bulduğu isparta bölgesindeki medrese ağının genişlemesi olsa gerek. Bugün nur hareketini etüd ederken bakılması gereken perspektif, bir kere daha değişmiş bulunuyor. Daha çok kırsal olup küçük kasabalarda kuvvet kazanan hareket, köyden şehre göç ve türkiye’deki şehirlerin hızlı gelişmesinin getirdiği problemlerle de yüz yüze geldi. Said nursi’nin, benim temelde iki boyutlu tasnifimi baştan başa kesen kariyer ve katkılarının, biri islami, diğeri ünversal öteki yönleri de vardır.” değerlendirerek mücadele ediyorlar. Bu düşmanca bakışın tutarlı sebepleri var. Birincisi ve en açığı, Kemalist cumhuriyetteki laikliğin, sosyal hayatı –muhtemelen- ve siyasî sistemleri dinî temele oturtma maksatlı bir hareketi tanım olarak reddetmesi; ikincisi de nur hareketinin materyalizme hücum etmesi ve Kemalizmin pozitivist felsefi temellerini yıkmaya yönelmesidir.”
“Kemalist Cumhuriyetteki laikliğin, sosyal hayatı muhtemelenve siyasî sistemleri dinî temele oturtma maksatlı bir hareketi tanım olarak reddetmesi; ikincisi de Nur hareketinin materyalizme hücum etmesi ve Kemalizmin pozitivist felsefi temellerini yıkmaya yönelmesidir.”