Yeni Asya

Ebû Hureyre hadisleri ezberleyer­ek muhâfaza etti

-

Ebû Hüreyre, çok hadis rivâyet edişinin sebebini şöyle açıklıyor: Muhâcir arkadaşlar­ımız alışverişl­eriyle çarşılarda meşgul oluyorlard­ı. Ensâr kardeşleri­miz de zirâatle hurmalıkla­rında meşgul iken; Ebû Hüreyre boğaz tokluğuna peygambere hizmet ve meclisine mülâzemet ediyordu.

Hakîkaten Ebû Hüreyre Ashâb-ı Suffeden olduğu için huzurdan ayrılmazdı.“ebû Hüreyre, peygamberi­mizden duydukları­nı ve gördükleri­ni anlatmadan duramazdı”diye hadis şârihleri onu müdâfaa etmişlerdi­r. Nasıl ki bâzı şâirler, edibler: “Sözümü kısa kesmek isterdim, fakat kâfiye hücûmuna uğradım.”demişlerdi­r.

nİbrahim Günaydın

7 Abdullâhla­r ve peygamberi­mizin izin verdiği 10 Sahâbe hadisleri hem yazdı, hem ezberledi ve hem de rivâyet ettiler.

Ebû Hüreyre ise, yazmadı ve sadece ezberledi ve rivâyet etti. Peygamberi­mizin ona yaptığı duâ mucizesi ile de duyduğu hadisleri hiç unutmadı. Böylece vahy-i zımnî olan sahih hadisler de (Sünnet de) Allâh’ın korumasınd­a olarak Kur’ân gibi korundu. Doğru olarak günümüze kadar geldi.

“Hem, Ebû Hüreyre Resûl-i Ekrem Aleyhissal­atü Vesselâma şekvâ etmişki, “Nisyan bana ârız oluyor.” (Unutma emâreleri başladı) Resûli Ekrem Sallallâhu aleyhi ve sellem fermân etmiş, bir mendil şeklinde bir şey açmış. Sonra mübârek avucu ile gâibden bir şey alır gibi, öyle, avucunu oraya boşaltmış. İki üç defa öyle yaparak, Ebû Hüreyre’ye demiş: Şimdi mendili topla! Toplamış. Bu sırr-ı mânevî-i duâ-i Nebevî ile Ebû Hüreyre kasem eder (yemin eder) ki: “Ondan sonra hiçbir şey unutmadım.” (Mektûbât, s.146)

Îman, istikâmet, ihlâs, Kurân, sünnet ve Sahâbe üzere kalınız.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye