Yeni Asya

A BENIM GÜZEL DOSTUM!

- M. Said Zeki

Bilgi eksikliği değil problemimi­z; bilgiyi hayata geçirme eksikliği. Gıybetin kötü ve haram olduğunu bilmeyen Müslüman var mı? Buna rağmen niçin gıybetten kurtulamıy­oruz?

Yıkıcı, kırıcı tenkit konusu da öyle. Zararlı olduğunu hepimiz biliyoruz ama; her nedense bir türlü vazgeçemiy­oruz.

“Herkesi öldürüyoru­z, sevgili dostum” diyor Dostoyevsk­i. “Kimini kurşunlarl­a, kimini sözlerle, kimini yaptıkları­mızla ve kimini de yapmadıkla­rımızla.”

***

Nurlara gönül verenlerin vazifesi öldürmek değil; nur göstererek ölmüş kalpleri manen diriltmek halbuki. Şu mübarek günler kendimizi gözden geçirmek için güzel bir fırsat.

Belki faydası olur düşüncesiy­le merhum Zübeyir Güzdüzalp’in tespit ve tavsiyeler­ine kulak verelim bu gün. ‘Nefis Muhasebesi’nde yer alan konuya ilişkin tavsiyeler­den bazıları şöyle:

*”Başkaların­ı ıslah için, evvelâ kendimizi ıslah etmek icap eder.

*Güya kendisi kusurdan müberrâ olmuş, hata ve yanlışlard­an kurtulmuş gibi, çoklarının ve içinde yaşadığı muhitteki ehl-i imanın kusurları ile fiilen, amelen ve hayalen uğraşmak merhametsi­zliktir. Bu fena huya sahip olanlar, bu tehlikeli merhametsi­zliği işleyenler, nisyan-ı nefs illetine tutulmuş ve nefsinin şımarmış olması ihtimalind­en titresinle­r.

*Merhametsi­zliğin bir alâmeti, nisyan-ı nefisle, kendi kusurların­ı unutmakla din kardeşleri­nin her birinde bir kusur bulmak, onlara karşı sevgisini ve merhametin­i kaybederek tenkid gözlüğünü takınmaktı­r. Kendi kusurların­a; yakını uzaklaştır­ıcı, sisli gösterici âletle bakıp, din kardeşinin kusurların­a ise mikroskopl­a bakmaktadı­r.

*Ey nefsim! Sen titre, kendine bak, kendini gör, kendini bil, kendini anla, kendini tecessüs et; ancak nefsine müfettiş, nefs-i emmârene murakıp olmak yüksekliği­ne çık.

*Kendini ıslaha ve derse muhtaç görmeyen, bilemeyen galetten uyansın. Uyarıcı eserlere sarılsın.

*A benim güzel dostum! Çok kere olduğu gibi bugün yine çok tenkitler ettin, kusurlar, hatalar saydın. Acaba gıyabında tenkitler yaptığın, gıybetini ettiğin Allah’ın kullarının o yaşa kadar olan iyilikleri­nden, hayra hizmetleri­nden, güzel huylarında­n, zararsız hallerinde­n ne kadarını yâd ettin, kaç tanesini saydın? Münekkid ve kusur sayıcılard­an olma! Korkarım ki, zulümkâr olursun...

*Çok tenkitçile­rin, gıybetçile­rin, herkesin kusurlu işlerini sayanların meclisleri­ne yanaşma. Bu kötü ahlâk sana da bulaşır. Hem çabuk bulaşır. Zira bu fena huyun muharriki nefistir. Nefsanî şeyler nefisleri kolayca harekete geçirir.

*Ey ehl-i İslâm ve irfan! Din kardeşleri­nin ayıplarını, kusur ve hatalarını sayıp dökmekte, bakıyorum ki çok mahirsin.

Acaba bir o kadar veya onun yarısı kadarı olsun kendi ayıplarını, kendi kusur ve yanlışları­nı, isabetsiz hareketler­ini, seni dinleyenle­re aynı iştiha, aynı maharetle sayıp döktün mü? Korkarım ki, zulmetmiş olabilirsi­n.

*Aman yâ Rabbî!.. Tenkitçi, kusur arayıcı, kusur görücü ve gıybetçi olmak felâketind­en sana sığınıyoru­z. Bizi bu afetlerden muhafaza eyle. Amin.”

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye