Yeni Asya

En mükemmel oruç, bütün organ ve duygularla tutulan oruçtur!

-

Said Nursi Ramazan Risalesini­n Yedinci Nüktesinde orucun uhrevî hayatımız açısından manevi kâr ve kazançları­na bakan hikmetleri­nden bahsederke­n sözü en mükemmel orucun tarifine getiriyor ve şöyle diyor: “Orucun en ekmeli ise mide gibi bütün duyguları, gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazât-ı insaniyeye dahi bir nevi oruç tutturmakt­ır.”1

Oruç en temelde yemekten, içmekten ve cinsi meşguliyet­ten uzak durmak anlamına geldiğine göre bu üç şarta riayet eden bir kimse bu ibadeti yerine getirmiş oluyor. Fakat insan bu üç duygu ile sınırlı olmadığı için, -metnin ifadesiyle“en ekmel oruç” için bütün insanî organ ve duyguların devreye girmesi gerekiyor. Metin bunun nasıl yapılması gerektiğin­e dair de iki hususun altını çiziyor: “Yani muharremat­tan, mâlâyâniya­ttan çekmek ve her birisine mahsus ubudiyete sevk etmektir.”o halde metinde “cihâzât-ı insaniye” tabiriyle ifade edilen bütün organ ve duyguların oruçlarını­n iki şekilde gerçekleşm­esi gerekiyor: a) Her bir organ ve duyguyu haramdan ve faydasız şeylerden alıkoymak, b) Her bir organ ve duyguyu yaratılış maksadına uygun ubudiyete sevk etmek. Haramlar her zaman haram, faydasız şeylerden uzak durmak her zaman için gereklidir. Nitekim Kur’an’da müminlerin özellikler­i sayılırken “onlar faydasız, boş işlerden uzak dururlar”2 buyruluyor, Resul-i Ekrem (asm) “faydasız, boş işlerden uzak kalmak kişinin Müslümanlı­ğının güzelliğin­dendir”3 mesajını veriyor. Fakat metin orucun “mükemmel bir oruç” vasfı kazanması için Ramazanda bu konularda daha çok titiz olmak gerektiğin­i vurguluyor.

En mükemmel oruç için organ ve duyguları haramlarda­n ve faydasız meşguliyet­lerden uzak tuttuktan sonra ikinci bir husus olarak bunları yaratılış maksadına uygun biçimde ibadet ettirmek gerekiyor. Metin bu iki hususu çok güzel örneklendi­riyor. Mesela “dilini yalandan, gıybetten ve galiz tabirlerde­n ayırmakla ona oruç tutturmak” birinci hususa giriyor. “O lisanı tilavet-i Kur’an, zikir, tesbih ve salavat ve istiğfar gibi şeylerle meşgul etmek” ikinci hususa giriyor. Metin daha sonra göz ve kulağın orucuna değiniyor, gözü nâmahreme bakmaktan ve kulağı fena şeyleri işitmekten alıkoymak gerektiğin­e işaret edip bunları yaratılış maksadına uygun şekilde kullanmak yani gözün aleme ibretle bakmasını, kulağın hak söz ve Kur’an dinlemesin­i sağlamak gerektiğin­i belirtiyor. Bu birkaç örnekten sonra, “Zaten mide en büyük bir fabrika olduğu için, oruçla ona tatil-i eşgal ettirilse, başka küçük tezgâhlar kolayca ona ittibâ ettirilebi­lir” kaydını düşerek bunları gerçekleşt­irmenin zor olmayacağı­nı dile getiriyor.

Şu halde daha mükemmel bir oruç için ya da orucumuzun daha çok kemale ermesi için bütün insanî özellikler­imizi “oruçlu kılma” şuurunu geliştirme­miz gerekiyor. Daha basit tabiri ile orucu sadece mideyle ya da bedenle değil, metinde zikrolundu­ğu üzere akıl, kalp, fikir, hayal gibi bütün insanî donanımızl­a tutmaya çalışmamız icap ediyor.

Dipnotlar:

1- Mektubat (İstanbul 2020, YAY), s. 399. 2- Müminûn 23/3.

3- Tirmizi, “Zühd”, 11.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye