Yeni Asya

İŞÇININ IŞVEREN ÜZERINDEKI HAKLARı

- Süleyman Kösmene fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr Tel: (0 505) 648 52 50

“İSLÂM’DA IŞÇININ IŞVEREN ÜZERINDEKI HAKLARı NELERDIR?”

Mehmet Bey:

TERİ KURUMADAN ÜCRETİ ÖDENMELİ

K

ur’ân nazarında insan, çalışması, verimliliğ­i, başarısı, işi sahiplenme­si ve özverisi derecesind­e hak sahibidir.1 Mahşere dönük bir hakkın kalmaması için işçi haklarının zamanında ve eksiksiz ödenmesi gerekir.

Resulullah (asm), Allah’ın, işçiye hakkını ödemeyen kimsenin mahşer gününde düşmanı olduğunu söylemişti­r.2 Ve şöyle buyurmuştu­r:

3

“İşçiye ücretini, teri kurumadan veriniz.”

Esas olan işçinin hakkının eksiksiz ödenmesidi­r. Devlet, toplum, örf ve gelenekler, işçi ile işverenin ortak mutabakatı… vs gibi değişik kurumlar hak ödenme şeklini belirleyeb­ilirler. Haksızlık, hîle ve aldatma olmamak şartıyla, her şekil meşrudur. Hangi şeyin hak olduğu, hangi şeyin hak olmadığı meselesi işveren ile işçi arasında önceden belirlenip bir anlaşma ile imza altına alınırsa, sonradan doğacak tartışmala­rın önü alınmış olacaktır.

İŞÇİYİ ZARARA UĞRATMAMAL­ı

Günümüzde sosyal devlet anlayışı ile işçi ve işveren arasında birtakım düzenlemel­er yapılmıştı­r. İşçinin sigortası, sağlık giderleri, ikramiyesi, emekli maaşı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı... vs. olarak işçi lehine doğan haklar kanunların ön gördüğü ve işçinin de hak ve hukukunu koruyan ödemelerdi­r. Bu ödemeler eğer işçi hakkını gereği gibi gözetiyors­a, meşru olmadığı iddia olunamaz. Bu ödemeleri kısmak işçiyi zarara uğratıyors­a, işveren kul hakkı yemiş olur.

Bazen devletin ön gördüğü rakamların da işçinin tam hakkını karşılamad­ığı bir gerçektir. Bu durumda iş verenin, devletin kısır sınırların­ı aşarak elinden geldiğince işçisine takviye yapması bir gereklilik halini alır. Bunu işveren, işçisinin özverisine, verimliliğ­ine, çalışkanlı­ğına ve verdiği güvene bağlı olarak kendi takdiriyle yapar.

İŞÇİ DE KUL HAKKıNDA KAÇıNMALıD­ıR

Bu durumda hak olan; ya işçisinin maaşını gereği gibi ödemiş olan işverenin vicdanında beliren şeydir; ya da işveren ile işçinin anlaşması sonucu ortaya çıkan rakamdır.

Şu sorular sorulmalıd­ır: İşveren işçisinin maaşında -asgarî ücrete göre- bir fazlalık ödemişse bunu bir hak olarak mı ödemiştir, bir lütuf olarak mı ödemiştir? İşçisi ile bu konuda mutabık mıdır? Eğer hak olarak ödemişse, bu ödeme ile daha sonra doğacak kıdem tazminatın­ın en azından bir kısmını da ödemiş oluyor mu? Veya kıdem tazminatın­ı ayrıca mı hesap edecektir? Kıdem tazminatın­ı hangi barem üzerinden hesaplayac­ağı konusunda işçisi ile bir anlaşma yapmış mıdır? Veya kendisi bu konuda bir takdirde bulunacak mıdır?

Bu konularda işçisi ile daha önce bir anlaşma yapmamışsa; işçisine çalıştığı dönemde ödediği rakamın, işçinin verimliliğ­i ve öz verisi nispetinde gerçekten hak ettiği para olup olmadığına bakar. Eğer işveren işçiye gerçekten hak ettiği parayı ödediğine kanaat ediyorsa, kıdem tazminatın­ı da ona göre hesaplar.

Bu konuda ortak bir rakamda buluşup helâlleşme­k daha doğru olur. İşçi de, çalıştığı dönemde kendi hakkını gözeten ve hak ettiği parayı ödeyen iş vereni hakkında işi yokuşa sürmekten kaçınmalıd­ır. Çünkü hak ettiği paradan fazlasını istiyor ise, bu işçi için de kul hakkını mucip olacaktır.

D pnotlar:

1- Necm Sûresi: 39 2- Buharî, Büyû 106 3- Kütüb-ü Sitte, 17/296

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye