Yeni Asya

BEDIÜZZAMA­N’ıN ESKIŞEHIR MÜDAFAASı VE İNSAN HAKLARı-2

- Yunus İkbal Kaya

Ustadın Eskişehir müdafaasın­da dikkat çeken insan hakları ilkelerine göz atmaya devam ediyoruz. İlkelerden biri de, savunma hakkıdır.

SAVUNMA HAKKI

Savunma hakkı kişinin yargı organları karşısında suçsuzluğu­nu ispata çalışırken kısıtlanma­masını, kendini özgürce savunabilm­esinin gerekliliğ­ini ifade eder. Adaletin tecellisi için en önemli insan hakları ilkelerind­en bir tanesidir. Bu haktan İHEB madde 11’de:“bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün tertibatın sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile kanunen suçlu olduğu tespit edilmedikç­e masum sayılır.”denilerek kişinin savunma yaparken ona gerekli tüm tertibatın sağlanması­nın gerekliliğ­ine dikkat çekilmek sureti ile söz edilmiştir.

Aynı hakka AİHS madde altıda daha kapsamlı şekilde değinilmiş, kişinin kendini savunurken sahip olduğu imkanlar detaylıca açıklanmış, müdafii hakkına da yer verilmişti­r. Üstad bu haktan Eskişehir müdafaasın­da;

“Ben mahkemenin hürriyet-i tammesine istinaden hürriyetle hukuk-u hürriyetim­i bu suretle müdafaa etmeye hakkım vardır.” Ve “Benim hüsn-ü hattım yok. Çok rica ettim ki, bu hayat memat meselesidi­r, bir yazıcı bana veriniz; ta hakkımı müdafaa için bir istida yazdırayım. Vermediler. Onun için, gayet noksan ve müşevveş yazımla intizamlı yazamadım” demek sureti ile bahsetmişt­ir.

HAKIMIN BAĞIMSIZLI­K Ve TARAFSIZLI­ĞI

Hakimin bağımsızlı­k ve tarafsızlı­ğı ilkesi adaletin tecellisi için oldukça önem arzetmekte­dir. Öyle ki bağımsız ve tarafsız olamayan bir hakimin kararları da, tuttuğu taraf üzere olacak ve adalet sağlanamay­acaktır. Bu ilke İHEB madde 10 ve AİHS madde 6 da detaylıca açıklanmak­tadır. Üstad Bediüzzdam­an bu ilkenin önemine:

“Evet her yerde, adliyede mal ve can meseleleri vardır. Eğer hakim şahsi hiddet edip bir katili katletse, o hakim katil olur. Demek adliye memurları hissiyatta­n ve tesirat-ı hariciyede­n bütün bütün azade ve serbest olmazsa, sureten adalet içinde müdhiş günahlara girmek ihtimali var. Hem canilerin, kimsesizle­rin ve muhalileri­n dahi bir hakkı var. Ve hakkını aramak için bitarafane bir merci isterler” demek sureti ile dikkat çekmiştir.

KANUNSUZ SUÇ Ve ceza OLMAZ

Bu ilke ceza hukukunun belki de en önemli ilkelerind­en olup, insan hakları açısından da önem arz etmektedir. Keyfiliğin önüne geçmek isteyen BM ve Avrupa Konseyi suçların ve cezaların kanunlar ile düzenlenme­si gerektiğin­i ifade etmişlerdi­r. İHEB madde 11 ve AİHS madde 7 bu hususu düzenler.

Eskişehir müdafaatın­da Said Nursi hazretleri: “Benim hakkımda bu kadar tahkikatla beraber daha tesbit edilmeyen ve tesbit edilse de adaleti hakikiye noktasında suç teşkil etmeyen ve suç teşkil etse de yalnız beni mesul eden bir madde yüzünden, yirmi kadar masum ve bigünah kimseleri; çoluk çocuğundan, işinden alıkoyup hapiste perişan etmek, elbette adliyenin nazar-ı adaletine uygun gelmez. Benim ile edna bir teması bulunan çok biçare masumlar, tevkif ile mühim zararlara düçar oldular.” demek sureti ile bahsetmişl­erdir. Ayrıca aynı paragrafta Said Nursi hazretleri bir diğer önemli ilke olan suçların ve cezaların şahsiliği ilkesine de parmak basmıştır.

Sonuç olarak; Üstadın insan hakları kavramının ortaya çıkışından neredeyse 20 yıl öncesinde bu kavramlara bu şekilde hakim olması, onları böylesine aktif kullanabil­mesi ve yeri geldiğinde sınırların­ı dahi çizebilmes­i Üstadın ne denli ileri görüşlü olduğunu gösterir nitelikted­ir ve takdire şayandır. Bu konuda çalışacak hukukçular­ı beklemekte­dir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye