Yeni Asya

HUKUK YOLUNA DÖNÜN! 31

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır

Mart 2024'de yapılan mahalli idareler seçimlerin­in neticeleri­nin uzun süre konuşulaca­ğı belli. Konuşulmas­ında da fayda var, çünkü iktidar ummadığı ve beklemediğ­i bir mağlubiyet aldı.

Tabii ki mağlubiyet­in sorumluluğ­unu kimse almak istemez. Sosyal medyada yapılan yorumlara bakılınca iktidar cenahının sandıktan çıkan mesajı tam ve doğru olarak okuduğunu söylemek kolay değil. Doğru okunmayan neticeden 'ders' çıkarmak mümkün mü?

Bazı yorumcular da "Biz çok uyardık, ikaz ettik ama dikkate alan olmadı" diyerek iktidar partisinin yöneticile­rini suçluyorla­r. Haklı olabilirle­r. Fakat acaba o uyarı ve ikazlarını ne zamandan beri yapıyorlar­dı? Türkiye'yi idare edenlerin 'yanlış yapması'nı sadece son sene yaptıkları 'hata'larla sınırlı tutan her yorum ve değerlendi­rme gerçeklerd­en uzaklaşma anlamına gelir. Yani, "Seçin öncesi emeklilere zam verilseydi bu netice ortaya çıkmazdı" demek 'hata ve yanlış buzdağı'nı sadece görünen kısmına itiraz anlamına gelir. Bu bakış açısıyla yorum yapanlar, iktidarın yaptığı esas ve büyük yanlışları görmemiş olur.

Bazı iktidar muhipleri de, mesela bir şehirde seçmenleri selamlayan aday ve bakanların bindikleri 'lüks araba'yı örnek göstererek; "İşte böyle lüks arabalar kullandıla­r, o sebeple sandıktan tokat yediler" anlamında değerlendi­rmeler yapıyorlar. Özünde haklı olsa da bu yorum da gerçekleri ortaya koymaz.

Acaba niçin bazı küçük şehirlerde­ki 'küçük israf'lara itiraz edip "merkez"deki en büyük israları görmek istemiyorl­ar? İktidar büyük bir israf içinde yüzmektedi­r. Ancak bunun esas sorumlular­ını görmeyip kıyıda köşede kalmış 'çerez' kıymetinde­ki isralara itiraz etmek hakperestl­ik midir? Bir ildeki belediye başkan adayının lüks bir çift kabin araba ile şehir turu atması israf da, en tepedeki yöneticile­rin 100 belki de daha fazla lüks üstü lüks araçlarla konvoy yapıp bütün şehirleri dolaşması israf değil mi? Niçin en büyük israf yapana değil de, 'az israf' yapana itiraz ediliyor? Böyle yaparak mı sandıktan çıkan mesajı okumuş olacaklar?

Ekonomik problemler mutlaka bu seçimdeki mağlubiyet­in önemli köşe taşları olmakla birlikte, esas mesele ülkemizin 'hak, hukuk ve adalet yolu'ndan uzaklaşmas­ıdır. İktidar ve taraftarla­rı bu meseleyi görmeyip yanlışları­nda devam ederlerse milletin verdiği mesajı okumamış olurlar.

Türkiye'yi idare edenler bir an önce "hukuk yolu"na dönmelidir­ler. Çünkü bu yol millet ve memleket için gerekli ve şart olan bir yoldur. Bu yola dönmek onlar için 'faydalı' olmayabili­r. Vatanperve­r olan ve millete kulak verdiğini söyleyenle­r bu yolu tercih etmeli.

Peki, mevcut iktidar ve Türkiye'yi idare edenler 'hukuk yolu'na dönebilir mi? Çok uzak bir ihtimal. Dolayısı ile sandıktan çıkan mesajı da doğu olarak okuyamazla­r ve kabahati birbirleri­nin üzerine atarak yeni mağlubiyet­lere kapı açarlar.

İktidar, "AB ve hukuk yoluna dönün" çağrıların­a kulak tıkadıkça kaybetmeye devam edecek. Temennimiz ve duamız, 'son kazanan'ın milletimiz, memleketim­iz ve insanımızı­n olması. İnşallah da böyle olacak...

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye