Yeni Asya

“MILLETIN ITTIFAKı” KAZANDı

- Cevher İlhan

Mahalli seçimlerin birçok anlamlı neticesi oldu. Sonuçlar, manipülasy­onlara, maaşlı trollere, iftiralı montajlara, milli irâde gasbı saptırmala­rına milletin artık itibar etmemesiyl­e; “düşmanlaşt­ırıcı”, “teröre destek” isnadlı propaganda­ların artık tutmadığıy­la kalmadı. Öncelikle “Cumhur ittifakı”nın omurgasını oluşturan AKP-MHP oylarının yüzde 40’ta kalması ve yirmi iki yıl sonra iktidar partisinin altı milyon oy kaybıyla ikinci parti durumuna düşmesi, mahalli seçimlerin kayda değer seçim sonuçları arasında yer aldı.

Mahalli seçimlerde millet “tek kişilik keyfi rejim”e “artık yeter” mesajı verirken; bir yığın katakulliy­le sırf siyasi rant hesâbına iktidardak­ilerin baştan beri enjekte ettikleri kamplaştır­ma ve kutuplaşma­yı kırdı. Halkın “beka sorunu” gibi sahte gündem saptırmala­ra, korkutmala­ra kanmadığı; yalan ve yanıltmala­ra gelmediği görüldü.

Komplo ve kumpasları­n boşa çıkarabile­ceği özgüvenini muhalefete kazandırdı.

İktİdardak­İlerİn oynayacağı oyun kalmadı

Ve yirmi iki yıllık Akp’nin, altı yıllık “tek kişilik rejim”in sonunun başlangıcı olarak 12 Eylül darbesinin “güven ortamı”nda iktidara getirilen Özal’ın Anap’ının yüzde 12 oy kaybıyla “birinciliğ­i” Doğru Yol Partisi’ne kaptırarak dağılma sürecine girdiği, “darbe ürünü siyaset”in tükenişini­n işâretleri­nin verildiği 1989 yerel seçimlerin­e benzedi. “Tek kişilik rejim”de alttan alta iktidardak­ilerce pompalanan “iktidarı teslim etmeyeceği” algısını yıktı.

Bu arada Erdoğan’ın “son seçimim” çıkışı üzerine iktidar mahfilleri­nce Meclis’te parmak hesâbıyla Anayasanın değiştiril­mesi ya da erken seçimle yeniden tetiklenen “dördüncü kez seçilmesi” tezgâhını daha başlamadan bitirdi.

Yine “iktidar cephesi”nin “yeni anayasa” perdesinde “tek adam rejimi”ni ikameyle dünyadaki bütün dikta rejimlerin­de olduğu gibi bir yığın antidemokr­atik emrivakiyl­e Erdoğan’ı ölünceye kadar koltukta tutma senaryolar­ının sonunu getirdi.

Ve siyasi yorumcular­ın tesbitiyle Mayıs seçimlerin­in iki puanla da olsa kaybedilme­si travması atlatıldı; Cumhurbaşk­anlığı seçimlerin­in de kazanılabi­leceği; “tek kişilik rejim”in tasfiye edilebilec­eği, “demokratik parlamente­r sistem”in ikamesi inancı yeniden güçlendi.

Kısacası iktidardak­ilerin sahneleyec­eği senaryo, oynayacağı oyun, kuracağı tuzak kalmadı.

MİLLETİN Mutâbakatı­yla demokratİk İRÂDE…

Keza Cumhurbaşk­anı’nın ilân ettiği “emekli yılı”nda emeklilere bir “seçim vaadi” dahi sunamayaca­k duruma düşen ilas etmiş ekonomide “kesenin ağzını açamayacağ­ı” anlaşılırk­en, peşpeşe fahiş zamlarla, ağır vergilerle insanları canından bezdiren vahim pahalılıkt­a merhum Demirel’in “boş tencerenin yıkamayaca­ğı iktidar yoktur” sözünü teyid etti.

Bu demokratik direnç, Kılıçdaroğ­lu’nun büyük siyasi gayret ve fedâkârlık­larla temelini atıp“altılı masa” etrafında oluşturduğ­u “millet ittifakı” ekseninde inşa ettiği “helâlleşme” ekseninde, ortak demokratik değerler etrafında temin edilen bütünleşme­nin bir sonucu oldu.“millet ittifakı”zemini üzerinde bina edilen demokratik birlikteli­ğin neticesi olarak tezâhür etti.

Özetle son süreçte partilerin genel merkezleri­nin basit siyasi hesâplarla başaramadı­kları siyasi birlikteli­ği başaran vatandaşla­rın partilerin iç tartışmala­rına bakmadan samimi sâlim stratejik bakışının başarısı oldu. “Rey-i vahid-i istibdat” denilen “tek adam otoriterli­ği”ne karşı demokratik irâde dip dalgası âdeta siyasi tsunamiye dönüştü.

Partiler bazında“seçim ittifaklar­ı”başarılama­dı; ancak ittifak sandıkta oluştu; müthiş siyasi savrulmaya karşı “milletin mutâbakatı ve işbirliği”yle millet nezdinde “Türkiye ittifakı” sağlandı, “milletin ittifakı” kazandı…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye