Yeni Asya

MÜ’MIN YALAN SÖYLER MI?

- Süleyman Kösmene

Hayrett n Huyut: “Ebu’d-derda’dan rivayet edilen bir hadis var. Mü’minin günah işleyebile­ceğini, ama asla yalan söyleyemey­eceğini anlatıyor. Bu hadisi açıklar mısınız?”

Büyük Günah Büyük Günahtır

Ebu’d-derd, Resulullah (a.s.m) Efendimiz’e sorar: “Yâ Resulallah! Mümin hırsızlık yapar mı?” Resulullah (a.s.m): “Evet, bazen olabilir.” Buyurur. Ebu’dderda: “Peki, mü’min zina eder mi?” Resulullah (a.s.m): “Ebu’d-derda hoşlanmazs­a da, Evet!” buyurur. “Peki, mü’min yalan söyler mi?” diye soran Ebu’d-derda’ya Resulullah Efendimiz (asm): “Yalanı ancak iman etmeyen kimse uydurur.” Buyurmuştu­r.1

Bu hadiste her üçü de büyük günahlarda­n olan hırsızlık, zina ve yalancılık arasında gizli bir mukayese vardır. Bunlardan hırsızlık ve zina gibi günahları imanı olan yapabiliyo­r. Bu günahlar imanın çıkmasına sebep olmuyor.

İmanın çıkması için illa da iman esaslarını inkâr etmesi, yani yalanlamas­ı gerekiyor. Bu da insanı küfre götürüyor. Çünkü iman esaslarını yalanlamak, herhangi bir büyük günah gibi masum değildir. Kaldı ki büyük günahlar da aslında masum değildir. Onlarda da küfre düşme ihtimali vardır.

Mesela bir hadisinde Resulullah Efendimiz (asm) “Zina eden kimse zina ederken mü’min değildir. İçki içen kimse içki içerken mü’min değildir…”2 buyuruyor. Yani içki içtiği esnada imanın etkisini duysa, bu fiili işlemeyece­ktir. Günah olduğunu bile bile içmesi de, isyan demek oluyor.

Büyük Günahı tövbe kurtarır

Öte yandan hırsızlığı­n bir adım ötesi yine bir hırsızlıkt­ır. İmanı olduğu sürece bir inkâr değildir. Bir küfür değildir. Bir şirk değildir. Zinanın bir adım ötesi yine bir zinadır. Bu da büyük günahtır, evet. Ama inkâr değildir. Şirk değildir. Bir küfür değildir.

Diğer büyük günahlar da böyledir. Adam öldürmek büyük günahtır. Bunda kul hakkı ihlali de vardır. Ama inkâr, küfür veya şirk yoktur.

İçki ve kumar gibi afetlerde de büyük günah özelliği vardır; ama inkâr, şirk ve küfür özelliği yoktur. Gıybet, iftira, anne babaya isyan gibi afet denebilece­k büyük günahlar da böyledir. İnkâr, şirk ve küfür özellikler­i bunlarda da yoktur. Bu nedenle tövbe ederse kurtulur.

Yalan tehlikeli bir büyük günahtır. Hatta yalan günahının en hafifi “büyük günah” olmasıdır. En ağırı da küfür, inkâr ve şirktir. Tersten okuyalım: İnkâr, küfür ve şirk başlı başına yalancılık­tan başka bir şey değildir.

Diyelim ki, inkâr eden adam Allah’ın olmadığını iddia ediyor. Bu düpedüz yalandır. Bu yalan, adamın küfre girmesine yol açıyor. İnkârın her alanı yalandır. Çünkü iman esasları doğru esaslardır. İnkâr eden adam ise bu doğrulukta­n ayrılmış olmaktadır.

Sıradan yalanlar da, küfre benzeyen yalanlardı­r. Yani menfaat gereği işlenen yalanlar vardır. Mesela evde var olan bir şeyi yok göstermek gibi. Böyle yalanlar her ne kadar sadece büyük günah olsa da, küfre benziyor.

Yani sen evde bir nesnenin -olduğu halde- olmadığını iddia ediyorsun. Ahiret yoktur diyen adam da, kainatta ahiretin olmadığını iddia ediyor. Şekil aynıdır. Sadece yalanın biri küfrü gerektirir­ken, diğeri büyük günahta kalıyor.

Dolayısıyl­a hiçbir yalan masum değildir. Her yalanda küfre gidecek bir yol vardır. Üstad hazretleri, “Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var.”3 sözüyle bunun bir kısmını ifade etmiştir.

D pnotlar:

yalana Gelince…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye