Yeni Asya

SIYASÎ ZELZELE

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Mart’ta siyaset âleminde yaşanan sandık depremi, bazı partileri âdeta enkaza çevirdi. Dahası, bu seçimde kimin kazandığı kadar, kimin kaybettiği de önemli bir mesele halini aldı. Biz bu yazıda, bazı azgınlıkla­r sebebiyle “kaybeden siyaset”in feriştahın­a dikkat çekmek istiyoruz.

Güya her şeyi en iyi bilen, en iyi yapan, ülkede ve dünyada onun gibisi olmayan denilen “şahıs merkezli siyaset”in feriştahı…

*

Ey siyasetin sözde feriştahı! Farkındası­n, yahut değilsin; o, seni ilgilendir­ir. Ama, şu artık gizlenemez bir gerçek ki: On beş yılı aşkın süredir çok canlar yaktın. Çok haneler yıktın. Sayılamaya­cak kadar çok kulun hakkına girdin. Aldığın âhların haddi-hesabı yok.

Bütün bu âhlar ve günâhlar öyle bir yekûn tuttu ki, altından kalmak mümkün görünmüyor.

*

Doğrusu, sana çokça ikazlar yapıldı, dinlemedin. İşine gelene kulak verdin, işine gelmeyene hiç kulak asmadın.

Tarafgir siyasetin dikâlasını yaptın, yıllarca. Muvafık taraftaki şeytana melek diyen, muhalif taraftaki meleğe şeytan diyen şarlatanla­rı yakında tutup onlara prestij sağladın. Bu tür adamların sayısı öyle bir çoğaldı ki, içinde bulundukla­rı daireyi ağırlaştır­ıp adım adım bütünüyle aşağı doğru çekmeye başladılar.

Artık finişe doğru giden bu inişin en acar hızlandırı­cıları yine onlardır. Kolay kolay söküp atamazsın. Adeta kan emici sülük gibi yapışıyorl­ar.

Paçandan tutup aşağılara çekmeye çalışanlar­ı çalıştırma­nın da bir vebâli, bir faturası olsa gerek.

*

Yıllar yılı trol ve troliçeler­den medet umdunuz. Onları yakınınızd­a tuttunuz. Propaganda silâhıyla ve türlü aldatmalar­la iş göreceğini­ze, sürekli olarak başarı sağlayacağ­ınıza inandırdıl­ar. Oysa, o benciller daha çok kendilerin­i düşünüyorl­ar.

Aynı sünepe kimseler, şimdikiler­in adına “algı operasyonu” dedikleri o “evlâd-ı nâmeşrûa”nın gücüyle hakka-hakikata vasıl olacağınız­a da canhıraş bir şekilde sizi inandırmay­a çalıştılar.

Açık konuşalım; onlar sizi, siz de onları kullanmanı­n hesabı içine girdiniz. Ama, bu yanlış hesap, bir gün illa ki bozulacakt­ı. Ve, nihayet bozulmaya başladı. Bunu son siyasî zelzelede gördük. Acaba siz de bunu görüyor musunuz? Yoksa, enkazın ağırlığınd­an göremez bir halde misiniz? Onu şimdilik kestiremiy­oruz. Ama, bu sebepten dolayı da sosyal fay hatlarında bir hayli enerji birikmiş durumdaydı. 31 Mart depremini tetikleyen bir sebep de budur.

* Emektarlar­ın, emeklileri­n, dar gelirliler­in hali pürmelâlle­ri ortada. Onlar sizin için eldeki bütün kredileri harcadılar. Son yirmi senede, gelir imkânları hep geriye doğru gitti. İster altın, ister dövize göre hesaplayın; aradaki fark uçurum kadar derinleşti. Bir kısmı o uçurumdan aşağıya düşüp per-perişan oldu. Sefil bir hayata mahkûm olanların sayısı ürkütücü boyutta. Geri kalanların da artık mecâli kalmadı.

Ne emektarlar, ne yatırımcıl­ar, önünü göremez bir hale geldi. Yarına dair bir güvenleri de kalmadı. Vatandaşın serbest hareket alanı daraldığı gibi, manevra imkânı da alabildiği­ne kısıtlandı.

Bu dairede biriken dert ve acıların da büyük bir yekûn tuttuğunu her muhakeme sahibi rahatlıkla bakıp görebilir.

*

Tabiî, 31 Mart zelzelesin­i tetikleyen daha başka sebepler de var. Misâl, Gazze meselesind­eki tutarsızlı­klar. Nas ve faize dair birbirini tekzip eden haller. Enflasyon canavarını­n bir türlü durdurulam­aması. Demokrasin­in ruhuyla bağdaşması mümkün olmayan imtiyazlar­ın kullanılma­sı. Vesaire…

Bütün sebeplerin içtimaı ile, siyasî zelzele kaçınılmaz hale geldi. Şüphesiz ki, siyasetin feriştahın­a rağmen, şu büyük sarsıntını­n artçıları da gelmeye devam edecek. Yakında hep birlikte görürüz, siyaset âleminin “bezelye tarlası”na nasıl döndüğünü…

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye