PUTIN, AVRUPA’DA SAVAŞ KORKUSU, NATO
Hafta sonu Rusya’da devlet başkanlığı seçimi yapıldı. 129 ülkeden 1115 uluslararası gözlemci seçimleri izlediler. 24 yıldır devlet başkanı ve Rusya’nın değişmez doğal lideri, eski KGB ajanı Vladimir Putin’in karşısında güçlü liderler yer alamadı. Sonuçlar da Ana akım medyanın taralı propagandaları etkili olmuştu. %74’e yakın katılımla birlikte. Merkez Seçim Komisyonu, Putin’in yüzde 87,8 oy, Haritonov yüzde 3,89 oy, Davankov yüzde 3,79 ve Slutskiy yüzde 2,97 oy aldığını duyurdu. Böylelikle geçici verilere göre, Rusya Devlet Başkanlığı seçimini oyların yüzde 87,8’ini alan Vladimir Putin kazandı. 6 yıl daha başkanlık koltuğunda oturacak. Rusya’da kaldığı cezaevinde şüpheli şekilde hayatını kaybeden Alexei Navalny en güçlü Putin muhalifiydi, seçim öncesi bu gelişme seçime gölge düşürdü ve akla bir çok soruyu getirdi.
Ülke genelinde 80’den fazla bölgede gerçekleştirilen seçimlerde hem sandık başında hem de uzaktan elektronik ortamda seçimler yapıldı. Rusya’nın 2014’te Ukrayna’dan ilhak ettiği Kırım’da, 2022’de ilhak ettiği Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinde de devlet aynı şekilde başkanlık seçimi için sandık başına gidilmiş olması çok önemli bir gelişmeydi.
İzin verilen 4 adayın yarıştığı seçimde, Vladimir Putin, Birleşik Rusya Partisinin desteğiyle bağımsız aday olarak, Leonid Slutskiy Liberal Demokrat Parti, Nikolay Haritonov Komünist Partisi, Vladislav Davankov da Yeni İnsanlar Partisinden aday olarak seçime girdiler. İlk verilere göre sandıktan galip çıkan Putin, resmî sonuçlar açıklandıktan sonra yemin ederek 5. kez Başkanlık görevini üstlenecek. 24 yıldır ülkeyi yöneten 71 yaşındaki Putin, bu seçimi de almasıyla, Kremlin’de 2030 yılına kadar iktidarda kalarak, 18. yüzyıl Büyük Katerina’dan bu yana en uzun süre kalan lider olacak.
Bu sonuçlar, Avrupa’da tedirginliği artırmış durumda. NATO üyesi olan Finlandiya’da askeri üslerinin konuşlanması gündem geldi. Çünkü Rusya’nın tavrından çekiniyorlar. Bu gelişme RUSYA-NATO gerginliğini daha da artıracak bir durum. İsveç, Almanya, Polonya, Hollanda ve Baltık ülkeleri de kuzeyden gelebilecek bir Rus saldırısını bekliyorlar. Dolayısı ile silah ve mühimmatta ciddi yatırım yapıyorlar. Bu seçim, silah tüccarı devletlere yaramış durumda. (ABD, Fransa, İsrail, İngiltere, İtalya, İspanya, Güney Kore ve Çin). Silah satışları en yüksek seviyede. Bu yüzden Rusya’nın saldığı korkunun AB ülkelerine mali yansımaları da giderek artıyor.
Fransa’nın Ukrayna’ya asker göndermeyi planlaması önemli bir çıkış oldu. Rusya bu çıkışa karşılık, NATO yaklaşımı şeklinde algılayıp, balistik (nükleer, kimyasal, biyolojik başlık taşıyabilen uzun menzilli güdümlü füzeler) füzelerle karşılık vereceğini söyledi. Buda 3. Dünya savaşı demek. Avrupa, ABD ve NATO için Putin’in yeniden seçilmesi sürpriz değil. Seçimlerde Ukrayna toprağı olup, Rusya tarafından işgal edilen topraklar da seçim sandıklarının kurulması ve seçmenlerin oy kullanması önemli. Bu tespit sonrası Ukrayna’nın savaşarak bu toprakları geri alması artık pek mümkün gibi gözükmüyor. Özellikle Karadeniz de de hak iddia eden yeni bir Rusya yavaş yavaş karşımıza çıktığı bir durumda. Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerin seçime dahil edilmesi bu yüzden önemliydi. Gelecek sırlarla dolu bir yapıya bürünüyor.