Yeni Asya

ZEKÂT VE IKTISAT BEREKET SEBEBIDIR

- Bediüzzama­n Said Nursî

İktisatsız­lık ve israfın dehşetli zararların­ı geniş bir dairede müşahede ettim. Şöyle ki: Ben, dokuz sene evvel mübarek bir şehre geldim. Kış münasebeti­yle o şehrin menabi-i servetini göremedim. Allah rahmet etsin, oranın müftüsü birkaç defa bana dedi: “Ahalimiz fakirdir.” Bu söz benim rikkatime dokundu. Beş altı sene sonraya kadar, daima o şehir ahalisine acıyordum.

Sekiz sene sonra yazın yine o şehre geldim. Bağlarına baktım. Merhum müftünün sözü hatırıma geldi. “Fesübhanal­lah” dedim. “Bu bağların mahsulâtı, şehrin hacetinin pek fevkindedi­r. Bu şehir ahalisi pek çok zengin olmak lâzım gelir.” Hayret ettim. Beni aldatmayan ve hakikatler­in derkinde bir rehberim olan bir hatıra-i hakikatle anladım: İktisatsız­lık ve israf yüzünden bereket kalkmış ki, o kadar menabi-i servetle beraber, o merhum müftü “Ahalimiz fakirdir” diyordu.

Evet, zekât vermek ve iktisat etmek, malda bittecrübe sebebi bereket olduğu gibi, israf etmekle zekât vermemek, sebeb-i ref’-i bereket olduğuna hadsiz vakıat vardır.

İslâm hükemasını­n Elâtun’u ve hekimlerin şeyhi ve feylesolar­ın üstadı, dâhî-i meşhur Ebu Ali ibni Sina, yalnız tıp noktasında, “Yiyin, için, fakat israf etmeyin. (A’raf Suresi: 31)” ayetini şöyle tefsir etmiş. Demiş: [...] Yani: “İlm-i tıbbı iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığınd­adır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme. Şifa hazımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğ­in miktarı ye, nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir.”

(HÂŞİYE)

HÂŞİYE:

Yani, vücuda en muzır, dört beş saat fasıla vermeden yemek yemek veyahut telezzüz için mütenevvi yemekleri birbiri üstüne mideye doldurmakt­ır.

LÛGATÇE:

bittecrübe: tecrübe ile, deneyimle.

hadsiz: sınırsız, hesapsız, çok.

hükema: filozolar.

iktisatsız­lık: yerli yerinde kullanmama, israf etme.

menabi-i servet: servet kaynakları.

mütenevvi: çeşit çeşit, türlü.

sebeb-i ref ’-i bereket: bereketin kalkmasına sebep.

taam: yemek.

telezzüz: lezzet alma.

vakıat: vakıalar, olaylar.

Evet, zekât vermek ve iktisat etmek, malda bittecrübe sebeb-i bereket olduğu gibi, israf etmekle zekât vermemek, sebeb-i ref’-i bereket olduğuna hadsiz vakıat vardır.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye