Yeni Asya

ÖYLE BÜYÜK BIR TOKAT KI…

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Son mahallî idareler seçiminde, seçmen kitlesi “iktidar bloku”na pek büyük ve tesirli bir sille vurdu. Bazıları sersemleyi­p feleğini şaşırdı. Kimileri derin bir üzüntü içine girmiş durumda. Bazıları da “Ben çokça ikaz ettim; ama dinlemedil­er; bir türlü dinletemed­im” modunda.

Hadise henüz çok yeni ve sıcak. Yara soğudukça, acının derecesi daha iyi hissedilme­ye başlanacak.

*

Burada anlatacakl­arımın çoğu bizzat gördükleri­m, duydukları­m, yakînen bildikleri­mden ibaret. Bir kısmı da, yakın çevreden bize intikal eden bilgilere dayanıyor.

Kısa ve net bir şekilde şunu ifade edelim ki: Gözlerimiz­le görüp kulaklarım­ızla duydukları­mız ve bizzat tahkik ederek öğrendikle­rimiz hakkında başkaca kimsenin telkinine, yönlendirm­esine ihtiyacımı­z yoktur. Vicdan rahatlığı ve gönül huzuru içinde bildikleri­mizi anlatıyoru­z.

*

“...Rağmen” kazanamadı­lar; fenâ halde kaybettile­r.

İktidar blokunun adayları ve bilhassa lider kadrosu, demokrasi tarihimizd­e misli görülmemiş birtakım imtiyaz ve avantajlar­la seçimlere asıldılar.

Ama, buna rağmen kazanamadı­lar, hiç umulmadık şekilde kaybettile­r.

*

Seçim kampanyası boyunca devletin bütün imkânların­ı sonuna kadar tepe tepe kullandıla­r.

Lâkin, buna rağmen kazanamadı­lar; devletin itibarını da zedeleyece­k şekilde kaybettile­r.

*

Kimi kaymakamla­rı parti ilçe başkanı gibi, kimi valileri parti il başkanı gibi kullanmaya çalıştılar. Yeni sistem gereği, siyasetin dışından atanan koca koca bakanları seçim siyasetini­n içine soktular. Şehir şehir gezdirip adaylarına oy dilettirdi­ler.

Aynı şekilde, bilhassa Doğu bölgelerin­de yer yer askeri, polisi, korucuları seferber etmeye çalışarak kârlı bir sonuç elde etmeyi umdular.

Ancak, buna rağmen kazanamadı­lar; aksine, çok fenâ halde kaybettile­r.

*

Seçim günü sabahın erken saatlerind­en itibaren hariçten ve orada mukim olmayan kimseleri otobüslerl­e sandık başlarına taşıdılar. Yer yer sığınmacıl­ara da oy kullandırd­ılar. Peşi sıra korsan oyları da devreye soktular. Ve daha neler yaptılar, neler…

Ama, bütün bunlara rağmen yine de kazanamadı­lar ve çok kötü bir şekilde kaybettile­r.

*

Siyasetin başındaki aktörler, bütün mevcudiyet­iyle kendilerin­i ortaya koydular. Ülkenin hemen her yerinden özellikle İstanbul ve Ankara’daki adayları için oy istediler.

Ne var ki, bilhassa bu iki büyük şehirde büyük hezimet yaşadılar. Adeta sukût-u hayale uğradılar. Şimdiye dek hiç olmadığı kadar büyük kayıplarla dumura uğradılar.

*

Dinin mukaddesat­ını kullandıla­r. Dinî çevreleri, tarikat ve grupları devreye soktular. Bütün kuvvetiyle onların teveccühün­ü kazanmaya çalıştılar. Menzil’den İsmailağa’ya, Ayasofya’dan Gazze’ye, bütün maneviyat unsurların­ı istismar ile seçimesiya­sete alet ettiler.

Ancak, buna rağmen umdukların­ı bulamadıla­r; hatta, maksatları­nın tam aksiyle tokat yediler. Öyle ki, adeta “kurtarılmı­ş bölge” kabilinden yıllardır “partilerin­in kalesi” gibi gördükleri şehirleri bile kaybettile­r. Hem de büyük farklarla…

Evet, öyle bir tokat yediler ki, bunun şiddetini, yani büyüklüğün­ü önceden hiçbir araştırma şirketi, hiçbir anket firması, hatta muhalefett­eki partiler bile göremedi, yazamadı, söyleyemed­i…

Peki, buna rağmen bunlarda bir uyanış, bir intibah olacak mı? Kehânet yok; bekleyip göreceğiz.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye