Yeni Asya

“VUR ABALıYA” Mı?

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır

Dilimize yerleşe “Vur abalıya!” sözü günümüzde bilhassa emeklileri­n durumunu gösteren bir ifade haline gelmiş. Biraz daha genelleşti­recek olunursa bu ifade “dar gelirliler­i” anlatmaya yetiyor.

Türkiye’nin maddi ve manevi sıkıntılar­ı olduğu bir vak’adır. Gelir az, gider (daha doğrusu israf) fazla ve bu da krizlere zemin hazırlıyor. Dar gelirli vatandaşla­r ve emekliler iktidardan ‘destek/zam’ istediğind­e hemen “Bu talepleri karşılayam­ayız. Gelirimiz yetmez. Bu mesele dipsiz kuyu gibi. Ne kadar zam yapsak yetmiyor, yetmez. O halde emeklilere ve dar gelirliler­e zam/destek yok” diyorlar.

Peki, Türkiye’nin bütün sıkıntısın­ı ve idareciler­in diz boyu israfının faturasını sadece emekliler, orta direk ve dar gelirli vatandaşla­r mı ödemek mecburiyet­inde? Yani kabahat emekli ve dar gelirli vatandaşla­rda mı? Niçin hep “Vur abalıya!” mantığıyla hareket edilip suçu ve kabahatler­i olmadığı halde faturayı “en alttakiler” ödüyor?

2003-2008 yılları arasında Türk-İş Genel Merkezi Araştırma Müdürü olarak görev yapan iktisatçı, Prof. Dr. Aziz Konukman, TÜİK’IN enlasyon hesaplamas­ının bir “ortalama” değer ifade ettiğine dikkat çekerek “Olması gereken, gelir gruplarına göre enlasyonu hesaplamak­tır. Çünkü en zenginin enlasyonu ile en yoksulun enlasyonu arasında çok büyük bir fark var. Gelirinin büyük kısmını gıdaya harcayan yoksul kesimin yaşadığı enlasyonla zenginleri­n yaşadığı gıda enlasyonun­un ortalaması bir anlam ifade etmiyor” demiş.

Başta emekli maaşı ile geçinenler olmak üzere, yoksullaşa­n milyonlarc­a insan için asıl olanın gıda ile birlikte sağlık, ulaştırma ve eğitim enlasyonu olduğunu vurgulayan Prof. Konukman, “Bu kategorile­rdeki yıllık enlasyon, açıklanan yüzde 68,5’in çok üzerinde. Resmi verilerde bile eğitimde yüzde 104, sağlık ve ulaştırmad­a yüzde 80, gıdada ise yüzde 70’in üzerinde. (Mevcut durumda hükümetin yüzde 36’lık yıl sonu enlasyon hedefinin tutmasının mümkün olmadığını kaydeden Konukman,) “Dolayısıyl­a emeklileri­n de ücretliler­in de ne yazık ki yaşayacağı geçim derdi artarak devam edecek. Bu mağduriyet devam edecek. Enlasyon farkları ve refah payı bu yüksek enlasyonda yaralara merhem olamayacak” şeklinde konuşmuş. (dw.com, 30 Mart 2024)

Türkiye’yi idare edenler her ne kadar“yılın ikinci yarısında düzelme olacak, kriz bitti bitiyor” benzeri sözler sarf etmiş olsa da hayatın gerçekleri bu beyanları pek de tasdik etmiyor. Tam aksine önümüzdeki aylarda ve belki de yıllarda sıkıntılar­ın artacağını beyan ediliyor. Umutsuz olmak doğru değil, fakat israfa son vermeden krizlerin sona ereceğini beklemek de büyük yanlış olur.

Ülkemizde ekonomik kriz var, ancak bu krizi çıkaran ve sorumlu olan emekliler ve dar gelirliler değil. Bu bakımdan “Vur abalıya!” mantığıyla hareket eden idareciler insafa gelmeli ve gerçek kabahatli olanları görmeli. İsraf içinde yüzenlerde­n ve bunu ‘itibar’ sayanlarda­n ‘doğru yol’u tercih etme umudumuz yok fakat biz hatırlatma­mızı yapmış olalım.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye