ORUÇ TUTANLAR REYYAN KAPıSıNDAN CENNETE GIRECEKLER
Cenâb-ı Allah Zümer sûresinin 66 ve 67. âyetlerinde: “Sadece ihlâsla Allâh’a kulluk et ve şükredenlerden ol. Onlar Allâh’ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyâmet günü bütün yeryüzü O’nun tasarrufundadır. Gökler, O’nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.” buyurmuştur.
Allâh’a kul olmak; onu îmanla tanımak sûretiyle gerçekleşir. Allâh’ı sevmek ise, onun sayısız nimetlerine kaşı teşekkürle mümkün olur.
“Bir fincan kahvenin bile 40 yıl hatırı olursa” bizi maddî ve mânevî nimetlerle donatan Cenâb-ı Hakkın hatırı olmaz mı? Elbette olur. Ona teşekkür; namaz, oruç, zekât sadaka ve cihâd-ı mânevî ile olur.
Dünyada, okuldan mezun olana diploma verilir. O diploma bir işin, bir hazînenin veya bir mesleğin anahtarı olur. Böylece kişi, diploması ile dünyâ maaş ve rütbesini kazanmış olur.
Dünyâ okulundan îmanla mezun olan mü’min de, bu ÎMÂN DİPLOMASI ile cennetin kapısını açacak bir anahtarı kazanmış olur.
Îman diplaması ise; tahkîkî îman, takvâ, ilim, namaz, zekât, sadaka, cihâd-ı mânevî, mârifetullah, Muhabbetullah ve mânâ-yı harfî ile kazanılır.
Ebû Hüreyre (ra)’den rivâyet edilen bir hadiste müjde peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Kim ki, Allah rızâsı için (malından iki sığır, iki koyun, iki dirhem) çift sadaka verirse, yani hayvanlarının ve parasının zekâtını verirse, cennet kapılarından: Ey Allâh’ın sevgili kulu! Buraya gel! Bu kapıda büyük hayr-ü bereket vardır”, diye çağrılır.
Zekât veren, cennetin zekât kapısından çağrılır ve cennette girer.
Çok namaz kılan, cennetin namaz kapısından çağrılır. Cihâd yapan mücâhidler, cennetin cihad kapısından çağrılır. Oruç tutanlar, cennetin Reyyân kapısından cennete çağrılır. Sadaka sâhipleri, sadaka kapısından cennete dâvet edilirler.
Hz.ebû Bekir (ra): Anam babam sana fedâ olsun yâ Resûlallah! Bir mü’min bu kapıların hepsinden çağrılması müşkül ve zor mudur? Bir kişi bu kapıların hepsinden da’vet olunur mu? diye sordu.
Resûlullah cevâben:” Evet hepsinden çağrılır. Ey Ebû Bekir! Umarım sen de o kapıların hepsinden çağrılan bahtiyarlardan olacaksın! buyurdu.”
Îman, istikâmet, ihlâs, ilim, ibâdet, zekât, sadaka, cihâd-ı mânevî, mârifetullah ve muhabbetullah üzere kalınız.