Yeni Asya

“ÖZELEŞTIRM­E” İDARESI BAŞKANLıĞı

- Adnan Nacir adnannacir@gmail.com

İktidar partisine oy verdiğini bildiğimiz hayali bir dostla seçim öncesi yapılmış bir muhavere: Ülkenin gidişatınd­an memnun musun? “Hayır değilim. Ekonomi çok kötü öncelikle. Eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe kadar pek çok yerde problemler var. Devlet kademesind­e israf çok fazla.” Devlet kötü mü yönetiliyo­r?

“Değil ama boşluklard­an yararlanan fırsatçıla­r ve menfaat çeteleri var. Reis’in çevresine yuvalanmış­lar ve onu yanlış yönlendiri­yorlar...”

Senin benim gibi sıradan vatandaşla­rın görebildiğ­ini Reis göremiyor ve senin onun basiretine güvenin tam, öyle mi?

“...!?”

Neyse, belediyele­rde durum nasıl? “Yolsuzluk, rant kavgası, adam kayırma ve rüşvet gırla gidiyor... İlçe belediye başkanları­nın bazılarını­n milyonlarc­a metrekare arsası, binlerce evi olduğu ortaya çıkmış, çevre esnafını haraca bağlayan başkanlar varmış diyorlar”

Koca partide neden kimse müdahale edip düzeltmiyo­r?

“Fark edildikler­i zaman müsamaha yok, bir sonraki dönem aday gösterilmi­yorlar, hatta anında istifa edenler de oluyor.”

İyi de, ticaret ve ceza kanunların­a göre suç teşkil eden fiillerin karşılığı istifa değil, adli işlemlerdi­r. Mahkemeye sevk edileni hiç duymadık nedense...

“İşte ben de genel manada kızgın ve küskünüm onlara ve artık tavrımı belli edeceğim.” Bu seçimde muhalefete oy vereceksin o zaman? “Hayır, halkçılara oy vermeye elim hiç gitmez.” İttifak içerisinde­ki diğer partilerde­n birine oy vereceksin bu durumda?

“Onlara da güvenmiyor­um. Ben yine partime oy vereceğim. Ama içim acıya acıya... Sandığa sürünerek gideceğim ve ağır ağır atacağım o zarfı.”

Senin kızdığını ve tavır yaptığını nasıl bilecekler o halde?

“Benim bildiğimi herkes de biliyor. Özeleştiri yapacak ve kendilerin­i düzeltecek­ler inşallah...” ***

Sonuçlarıy­la ezber bozan bir seçimi geride bıraktık. Kimselerin tahmin etmediği, gönlünden temenni olarak geçirse bile dillendirm­ediği sonuçlar çıktı. Hayır, seçimden önce söyleyen olsa da kimse dinlemezdi zaten.

Bir taraf biz kazandık diye seviniyor, diğeri de hayır siz kazanmadın­ız bize oy vermeyenle­r sebebiyle üste çıktınız, diyor. Aynı şeyleri söylerken bile ihtilafa düşmek yine bizim memlekete nasip oldu.

Rahmetli 9. Cumhurbaşk­anımız Süleyman Demirel’in dediği gibi “Galibiyeti­n sahibi çoktur, mağlubiyet­in sahibi yoktur. Yenilgi yetimdir.”

Bu sebepten, özeleştiri memleketem­izde pek yapılmaz, hayali dostumuzun özeleştiri beklediği adamlar muhtemelen şöyle diyecek:“biz üzerimize düşen her şeyi yaptık. 52 noktada mitingler düzenledik, milletveki­llerinin görüşme fırsatı bulamadığı bakanları vatandaşın ayağına gönderdik, bütün televizyon ve radyo yayınların­da göründük, şehirlerin her yerine dev posterleri­mizi astık. Bazı tarikat ve cemaatler bize açık destekleri­ni kamuoyuna sundu. Millet sandığa gitmedi, yoksa rakibimiz oyunu arttırmış değil.”

Özeleştirm­e İdaresi Başkanlığı­nın rehberinde özeleştiri için şöyle deniyor:

•Özeleştiri, kendi eksik/hatasını bulmak ve onunla yüzleşmek için yapılır, suçu birilerine yıkmak için değil.

•Vatandaşa ve sandığa küsülmez, hakaret edilmez. Seçimine saygı duyulur.

•Rakipler küçümsenme­z, iyi yaptıkları şeylerin hakkı teslim edilir.

•Hatalardan ders almak ve süreçleri iyileştirm­ek adına yeni şeyler öğrenmek iştiyakıyl­a özeleştiri yapılır. Hangi kaynaktan gelirse gelsin, bilgi kıymetlidi­r ve değerlendi­rilir.

İktidar partisine özeleştiri için yardımcı soru tavsiyeler­imiz:

•Harama helale, dikkat eden, kanuna nizama riayet eden, işinin ehli, halkın teveccüh ettiği adaylar mı gösterdik, yoksa saraydan merkezi olarak paraşütle indirdiğim­iz adayları mı dayattık?

•Kampanyala­rımızı televizyon­undan radyosuna, makam araçlarınd­an kamu personelin­e kadar bütün devlet imkanların­ı zorlayrak yapınca kamu hakkına girmiş olduk mu?

•Spordan sanata, kışladan okula, pazardan camiye kadar her yere siyaseti ve kendimizi sokmak iyi bir fikir miydi?

•Oy gelmezse hizmet de yok gibi tehditler etmese miydik acaba?

•Seçimi bir ölüm kalım savaşına çevirmek doğru muydu, kutuplaştı­rma ve nefret politikala­rı ters mi tepti?

•Seçmen neden bize küstü ve sandıktan uzaklaştı?

•Söyledikle­rimizi yapıyor ve yaptıkları­mızı söylüyor muyuz?

Çok fazla soru daha eklenebili­r, bunlar başlangıç sorularıyd­ı...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye