RAMAZAN-2024
Bu seneki Ramazan’ı da içeride 15-20 Temmuz süreci ve tek adam rejiminin ürettiği hukuksuzluklarla yol açtığı ağır mağduriyetlerin, bölgede ve dünyada ise Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarında 6. ayını da dolduran İsrail vahşet ve gaddarlığının gölgesinde idrak ettik.
Tek adam rejiminin hukuk tanımaz karakteri, Gazze’deki siyonist katliam sürerken dahi İsrail’le ticareti kesmeye yanaşmayan, dahası masum Filistinlilerin katledilmesinde kullanılan mermi ve roketlerin çeliği ile azgın İsraillilerin yeni yerleşim inşaatında kullandıkları çimento ihracına ve Ramazan’da yiyecek birşey bulamaz hale getirilen Gazzeliler açlıkla da ölüme mahkûm edilirken İsrail’e sebze-meyve sevkiyatına hız veren samimiyetsiz politikalarda gerçek yüzünü bir kez daha gösterdi ve kendisini ele verdi.
Üstüne üstlük, aynı rejim, İsrail’le ticaretin devam ediyor olmasına yönelik sivil tepki eylemlerini de —suçüstü yakalanmışlığın verdiği psikolojiyle olsa gerek—polis şiddetiyle bastırmaya kalkıştı.
Aralarında bir Mavi Marmara şehidinin iki kızının da bulunduğu başörtülü eylemcileri polise tartaklattı ve başlarını açtırarak ters kelepçe takıp gözaltına aldırdı.
(O Mavi Marmara ki, şehitlerin kanı, İsrail’in dilediği iddia edilen, ama hiç kimsenin duymadığı “özür”ve üç-beş milyon dolar karşılığında yerde bırakılmış, İsrailli katiller hakkında açılmış bulunan bütün davalar düşürülmüş ve ilaveten, Mavi Marmara organizatörleri Erdoğan’ın “Bize mi sordunuz da o sefere çıktınız?” şeklindeki fırçasına hedef olmuştu...)
Başörtülü eylemcilerin insafsızca coplanıp gözaltına alınmaları ve iftar saatine kadar ters kelepçeli olarak Vatan’daki polis aracında bekletilmeleri ise, bu süreçte onbinlerce başörtülünün maruz bırakıldığı, ama büyük çoğunluğun duyarsız kaldığı, hatta bir kısmının destek verdiği diğer zulümleri derhatır ettirdi.
Bu yılki Ramazan’ın öncekilerden farkı, 28 Şubatçıların yapmak isteyip de yapamadıkları birçok şeyin, tek adam rejiminde şimdiki iktidar kadrolar eliyle hayata geçirildiğinin nihayet fark edilmeye başlanması oldu. İktidarın 31 Mart seçiminde okkalı bir seçmen tokadı yemesinin altında yatan en önemli sebeplerden biri de bu. Diğer sebeplerle birlikte...
2024 Ramazan’ı bu yönüyle, hayli gecikmeli bir uyanışın sonunda gerçekleştiği bir ay oldu. Bunca senedir çekilen acılar toplum olarak amel defterlerimizde inşaallah keffaret olarak kayda geçer ve gelinen noktadaki bu uyanış hukuk, adalet, hakkaniyet ekseninde yeni bir sürecin habercisi ve başlangıcı olur.
Aynı şekilde Gazze’deki zulümler de inşaallah Filistinliler başta olarak Müslümanların ittihadına ve dünyada insanî değerler temelinde bir vicdan dayanışmasına vesile olur.
Ramazan’ı bu duygu ve dualarla uğurlarken, gerçek bayramların coşkusunda buluşmayı diliyoruz.