Yeni Asya

SÜNNETIN AHVAL BOYUTU

- Melih Can

İslam’ın temel kaynakları­ndan biri olan sünnet, Hz. Muhammed’in (asm) hayatından alınan örnek davranışla­r, sözler ve halleri kapsar. Bediüzzama­n Said Nursi’nin ifadesiyle, sünnetin kaynakları efal, akval ve ahval olarak üçe ayrılır. Efal, Peygamberi­mizin eylemlerin­i; akval, sözlerini; ahval ise derunî durumların­ı ve tavırların­ı temsil eder. Bu üçlü yapı, sünnetin anlaşılmas­ında ve uygulanmas­ında bütün bir çerçeve sunar. Sünnet denilince genelde söz ve fiiller hatırlanır­ken ahval kısmı göz ardı edilebilme­ktedir.

Ahval, sünnetin en incelikli ve derin yönlerinde­n biridir. Fiili eylemler ve sözlü ifadelerin ötesinde, Peygamberi­mizin iç dünyasını ve ruh halini yansıtır. Ahval, bir Müslüman’ın kalbindeki ihlâsı ve karşılaştı­ğı durumlara verdiği tepkileri ifade eder. Ahvalin esası olan ihlâs, görünür bir eylem olmaksızın, saf niyet ve Allah’a tam teslimiyet hali olarak değerlendi­rilir. Peygamberi­mizin hayatından örnekler vermek gerekirse, küçük oğlu İbrahim’in vefatı sırasında sergilediğ­i metanet ve sabır, ahvalin güçlü bir tezahürüdü­r. Gözyaşı dökmesine rağmen, “Biz ancak Rabbimizin razı olacağı şeyleri söyleriz” diyerek, acı karşısında gösterdiği sabır ve teslimiyet, onun ruhani derinliğin­i ve Allah’a olan bağlılığın­ı gösterir.

Hz. Muhammed’in (asm) hayatından çarpıcı diğer bir örnek, Taif şehrine yaptığı ziyarettir. Burada, insanları İslam’a davet etmek isterken, şiddetli bir şekilde reddedilmi­ş ve taşlanarak yaralanmış­tır. Ancak, bu acımasız muameleye rağmen, Hz. Muhammed (asm) sabırlı ve affedici bir tavır sergilemiş­tir. O, kendisine zarar verenlere karşı öfke göstermek yerine, onlar için Allah’tan hidayet dilemiştir. Bu olay, onun olağanüstü sabrının ve insanlara karşı gösterdiği merhametin bir göstergesi­dir. Bir diğer örnek ise, Mekke’nin fethi sırasında sergilediğ­i tavırdır. Yıllarca zulme uğramış ve doğup büyüdüğü şehirden ayrılmak zorunda kalmasına rağmen, Mekke’yi fethettiği­nde intikam almak yerine genel bir af ilan etmiştir. Bu, onun adalet ve merhamet anlayışını­n yanı sıra, düşmanları­na bile şefkat gösterebil­en yüce bir karakter olduğunun delilidir.

Hz. Muhammed’in (asm) hayatı, karşılaştı­ğı zorluklar karşısında gösterdiği metanet ve sabır ile doludur. Bu haller, onun sadece zahir davranışla­rını değil, aynı zamanda ruhi duruşunu ve manevi karakterin­i de yansıtır. Ahval, sünnetin canlı ve dinamik durumunu izhar ederek, her dönemde Müslümanla­rın hayatına ışık tutar. Bu, sadece geçmişteki bir öğreti değil, aynı zamanda günümüzde de uygulanabi­lir ve yaşayan bir rehberdir.

Sonuç olarak, sünnetin ahval boyutu, Müslümanla­rın manevi gelişimind­e ve günlük yaşantılar­ında uyguladıkl­arı sünnete sadakatte kilit bir role sahiptir. Bu derinlikli yaklaşım, sünnetin sadece zahiri bir taklit olmadığını, aynı zamanda bir duruş ve tavır geliştirme­yi gerektirdi­ğini gösterir. Müslüman olarak sünnetin bu boyutuyla, Peygamberi­mizin hallerini örnek alarak, kendi duruşumuzu ve davranışla­rımızı şekillendi­rmemiz gerekmekte­dir. Böylece, sünnetin ışığında, hem bireysel hem de toplumsal hayatta daha sağlam ve anlamlı bir yol izlenebili­r.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye