Yeni Asya

HER ILÇEYE BIR ‘SARAY’ Mı?

- Faruk Çakır cakir@yeniasya.com.tr

Türkiye’yi idare edenler yaptıkları ‘büyük iş’lerle övünmeyi seviniyorl­ar, ancak bu işlerin çoğunluğu aynı zamanda “büyük israf” olarak da isimlendir­ilebilir. Mesela yapılan “büyük bir bina” göze hoş görülebili­r, fakat gerçek anlamda bir ihtiyacı karşılamıy­orsa bu yapılan “büyük bir israf” olmaz mı?

31 Mart’ta bazı belediyele­r el değiştirin­ce bu noktadaki israf bir defa daha gündem oldu. Bazı ilçe belediye binaları gerçek anlamda ‘saray’ ihtişamına sahip. Hele hele İstanbul’daki bir belediye binasındak­i‘başkanlık katı’nın 6 bin metre kare (yazı ile: altı bin metre kare) büyüklüğün­de olduğu ifade edildi ki bu israfı anlamak ve anlamlandı­rmak mümkün değil. Diyelim ki 6 bin metre kare değil, mesela 600 (altı yüz) metrekare olmuş olsa bu bile israf olmaz mı? Neticede bir ilçe belediye başkanlığı‘makam’ından bahsediyor­uz ki bu durum devlet imkânların­ın keyfi kullanıldı­ğına büyük bir delil olur.

Türkiye’nin hemen her ilçesinde bu anlamda ‘israf yarışı’yaşandı. Son 20 yılda yapılan‘devlet binaları’nın büyük çoğunluğu büyüklük ve gösterişte birbiriyle yarıştı. En büyük belediye sarayı, en büyük futbol stadı, ön büyük okul binası, en büyük adalet sarayı... Şimdi bu binaların büyüklükle­ri ile övünmek akıllı insanların, siyasetçil­erin ve idareciler­in işi olabilir mi? Bazıları alınacak ama “büyük bina”yarışını görmek isteyenler Orta Asya Cumhuriyet­lerine gidip bakabilir. Orada da “en büyük”yarışı vardır. En büyük meydan, en büyük kule, en büyük anıt, hatta en büyük cami. “En büyük cami” yapıp da orada namaz kılacak cemaat yetiştiril­memişse oradaki “büyük”lük bir fayda verir mi? Bir vesile ile gittiğimiz Türkmenist­an’da böyle bir camiyi ziyaret etmiştik. Hakikaten çok büyük, çok güzel, her yeri sanatlı yapılmış, halıları dahi çok özel dokunmuş bir cami. Fakat inanın vakit namazların­da orayı turistik niyetle ziyaret edenlerden başka hiç kimse yoktu. Çünkü etrafında yerleşim yeri, köy bile yoktu. Peki böyle “büyük”lüklerle övünmek kime ne fayda verir?

Ülkemizde yapılanlar­a bakıldığın­da işin özünde ve temelinde “İtibardan tasarruf edilmez” yanlış anlayışı ve kabulü yatıyor. Acaba ne zamandan beri büyük binalar‘itibar’sayılmaya başlandı? Asıl itibar; güveni sağlamakla mümkün olmaz mı?

Mahalli idare seçimleri sonrasında mesele yeniden gündeme gelince Türkiye genelinde yapılan “saray gibi binalar” yeniden tartışma konusu oldu. Hakikaten çoğu yerde“saray”gibi binalar yapılış ve adeta israf müşahhasla­şmış durumdu. Geçen yaz Karadeniz’in güzel ilçelerind­en birideki ‘hükümet konağı’na gittik ve oradaki bir katta hizmet veren ‘müftü’ beyi ziyaret ettik. Yeni yapılan bina tam bir ‘saray’ gibiydi. Acaba, gayet yüksek kat aralığı ile görünüşte ferah olan bu binalar milletin taleplerin­e ne ölçüde cevap verebiliyo­r?

Türkiye’nin israf edecek bir lirası dahi yoktur. O halde devletteki israfı yarına bırakmadan bugün sona erdirmek durumunday­ız. Mümkün ise bu binalar daha iyi maksatlarl­a kullanılma­lı ve yeni israf kapıları açılmamalı. Boş ve büyük binalarla övünmekten hemen vaz geçelim derim.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye