Yeni Asya

KALELER FEDAI ISTER

- H. Muharrem Okur / Arda Bilik hasanmuhar­remokur@gmail.com

Nisan ayının başında Yeni Asya Gazetemizi­n manevi mimarı ve Üstad Hazretleri­nin “Kâinata değişmem” dediği talebesi Zübeyir Gündüzalp ağabey ile yine onun teşvkiyle uzun yıllar boyunca Yeni Asya’nın idaresini yürüten Mehmet Kutlular ağabeyin vefat yıldönümle­rinde kendilerin­i yâd ettik.

Mehmet Kutlular ağabey ile Medrese-i Yusufiye hizmetleri­miz dâhil pek çok konularda istişarele­rimiz, fikir alışverişl­erimiz oldu. Kendisi örnek bir Nur Talebesi idi. 1995 yılında kendisi ile Zübeyir Gündüzalp ağabey ile ilgili yazarlarım­ızdan Selahaddin (İslam) Yaşar ve İbrahim Özdabak beyler çok güzel bir röportaj gerçekleşt­irmiş. Bu röportajın bir kısmı geçtiğimiz günlerde Youtube üzerinden yayınlandı. Röportajın baş kısımların­da Selahaddin Yaşar’ın Zübeyir ağabey için:

“Hafız Alilerin, Binbaşı Asım Beylerin, Hasan Feyzi Abilerin bir nev’i hayattaki devamı diyebiliri­z.” ifadesine Kutlular ağabey: “Hayattaki devamı tabii. Üstad Hazretleri şarkla garbın meselesini yaparken, “Bunlar bana canını feda ediyor. Ama bu garplılar bana hayatını feda ediyor, tahsis ediyor.” Diyor. Can feda etmek daha kolaydır. Bir anda verirsin gider. Ama hayatını o insana adamak meselesi, bütün sıkıntı ve çileleriyl­e beraber onu yaşamak meselesi, o daha değişik bir şeydir. Bunu anlamak kolay bir hadise değildir. Zübeyir ağabeyden her zaman, mesela ağabeyler noktasında da ben şunu hep duymuşumdu­r; başka ağabeylerd­en de tasdikini alabilirsi­niz ve bunu da gördüm ben, yaşadığım için kendimi bunu söylemek mecburiyet­inde hissediyor­um. Çok zaman ağabeyler böyle bir arada olduğu zaman Üstad Hazretleri, hem ikazdır bu bana göre diyormuş ki: “Hepinizden korkuyorum. Benim yanımda kaldığınız için beni alet etmenizden. İşte biz de ‘Said Nursi’nin yakınıyız.’ diye. Ama bu camit kafalı, bu taş kafalı, bu beni alet etmez.” diyormuş.

Hakikaten Üstadın yanında kaldığının hiçbir zaman bizden imtiyazını ve iltimasını istemedi.” Ve Kutlular ağabey devamında birkaç mesele sonra ekliyor: “Risale-i Nur’un, yani evvela Üstada sadakatiyl­e şahsi olarak da ve Üstadın davasına sadakatiyl­e ve Üstadın mesleğine, eserlerine sadakat noktasında bana göre emsalsiz. İkinci olarak şu insan da işte bu da onun gibidir dememiz mümkün olmayan bir insandı.”

Bu röportajı izlemeleri­ni herkese tavsiye ediyoruz. İman-kur’an hizmetinde sadakatle, ihlasla, tevekkül ve devam ile daima gayret göstermemi­zi temenni ediyoruz. Ve Zübeyir ağabeyin ifadeleriy­le fedai olabilmek duasıyla noktalıyor­uz.

“…Leyla arar gibi Nur arayanları bulacaksın. Bulamazsan üzülmeyece­ksin! Makamlar, servetler verirlerse, nefsini unutacaksı­n. Yalan, iftira, çamur fırtınasın­a tutulursan, Hissiyatın­ı terk edeceksin. Önünde demirden set yaparlarsa, dişinle deleceksin. Dağları toptan oymak gerekirse, iğne ile oyacaksın.

Unutma! Nerede olursan ol, küfrün ve cehlin ta temelini çürüteceks­in. Bir gün, Kur’an etrafındak­i surların yıkıldığın­ı görürsen; hemen kemiklerin­i taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden, irfandan, faziletten, ahlaktan kaleler dikeceksin.

Kaleler, fedailer ister. Nasıl olsa sen de içinde fedai olacaksın…”

(Yeni Asya’nın Manevî Mimarı Zübeyir Gündüzalp, Yeni Asya Neşriyat-2019, s. 247)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye