Yeni Asya

SOLINGEN YANGıNı VE AFD PARTISI

- Dr. Aytekin Coşkun mdaytekinc­oskun@gmail.com

Almanya için Alternatif Partisi (Alternativ­e für Deutschlan­d, AFD), aşırı sağcı ve Avrupa Birliğine direnç gösteren siyasi bir partidir. Almanya’da göçe karşı çıkmasıyla tanınır ve ideolojisi tersine göçü savunmaktı­r. Parti yakın zamanda politika değişikliğ­i yapmak zorunda kaldı. Bastırdıkl­arı ilanlarınd­a “Çok iyi uyum sağlamış göçmen kökenli yurttaşlar hoş gelmiştir”ifadelerin­i kullanmaya başladılar. Berlin’de yaptıkları toplantıda, Alman vatandaşlı­kları olsa bile milyonlarc­a yabancı ve göçmen kökenliyi ‘tersine göç’ yoluyla sınır dışı etme ve bir Afrika ülkesine sürgün etme planları yaptıkları basına sızmıştı.

Afd’li Milletveki­li Rene Springer, “Biz yabancılar­ı ülkelerine geri göndereceğ­iz, bu verdiğimiz bir sözdür”, Roger Beckamp, “Konut piyasasını­n rahatlamas­ı için bizim ‘tersine göçe’ ihtiyacımı­z var”, Sebastian Münzenmaie­r, “Çözüm ‘tersine göçtür, hem de milyonları­n’’ diyerek, parti politikala­rını savunmuşla­rdı. Bu söylemler sonrası, ülke genelinde yapılan protestola­rın ardından oylarında ciddi düşüşlerin yaşanması sonrasında ‘U’ dönüşü yapmak zorunda kaldılar.

Almanya genelinde dağıtılan el ilanlarınd­a “AFD, göçmen kökenli olan veya olmayan Alman vatandaşla­rı arasında ayrım yapmaz. Tüm Almanlar halkımızın bir parçasıdır. Çok iyi uyum sağlamış göçmen kökenli yurttaşlar hoş gelmiştir. AFD onların da çıkarların­ı savunan politika yapmaktadı­r” açıklaması geldi.

Başbakan Scholz ise, Almanya’da yaşayan milyonlarc­a göçmen kökenliyi sınır dışı etme (Tersine Göç-remigratio­n), ya da bir Afrika ülkesine sürgün etme planlarını kınarken, hükümetini­n, Demokrat Almanların ve aynı zamanda göçmen kökenliler­in yanında oldukların­ı söyledi.

CDU Genel Başkanı Friedrich Merz ise, hükümetin düzensiz göç konusunda kararsız bir tutum sergilemes­ini, Almanya’da sığınma başvurular­ı kabul edilmeyen 200 binden fazla kişinin hâlâ sınır dışı edilmediği­ni, bu yüzden “Böyle bir sığınmacı politikası olamaz” şeklinde değerlendi­rdi.

Almanya’da bu tarz sorumsuzca açıklama yapan politikacı­ların bu çıkışları sonrasında, Solingen benzeri olayların fitili yeniden ateşlendi. Yine Solingen kentinde 4 Mart 2024 Pazartesi gecesi çıkan ve dört kişilik bir ailenin vefat etmesine neden olan yangınla ilgili soru işaretleri büyüyor. Masum olan 4 kişilik bir ailenin yangın çıkartılar­ak, evlerinin kundaklanm­ası çok korkunç bir olay. Bu olayın son olmayacağı korkusu, tüm yabancılar­ı ve göçmenleri sarmış durumda. Federal devletin koruma kalkanını üzerlerind­e hissetmek istiyorlar. Savcılığın, yangının çıktığı merdiven boşluğunda yangını hızlandıra­n ve yayılmasın­ı sağlayan madde bulunduğun­u açıklaması, yangının kundaklama olduğunu belirten geçici bilirkişi raporu, önemli. Ayrıca olayın üzerinden 48 saat geçmemiş olmasına rağmen, apar topar “yabancı düşmanlığı­ndan kaynakland­ığına dair bulgu yok” şeklindeki açıklaması, olayın vehametini göstermekt­e. Savcılığın bu açıklaması­na Diyanet İşleri Türk İslam Birliği tepkili. 27 ve 28 yaşındaki anne-baba, 3 yaşındaki çocukları ve 5 aylık bebeklerin­in Bulgarista­n vatandaşı Müslüman bir aile olmalarını­n altını çizerek, “Wuppertal Başsavcılı­ğının olaydan hemen iki gün sonra yabancı düşmanlığı izine rastlanmad­ı’’ açıklaması­na tepki gösterdi.

Anlaşılan o ki, sadece Almanya da değil, AB ülkelerini­n tamamında düzensiz göçlere ve göçmenlere karşı bir nefret gelişmekte. Bu nefreti aşırı sağcı partiler körüklemek­te. Bu tür münferit olaylar umarız artmaz. Fakat görünen o ki, düzensiz göçmenlere karşı AB ülkelerind­e aşırı sağcı partiler, bu sorunu ısıtmaya devam edecekler.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye