Yeni Asya

NIÇIN RISÂLE-I NÛR’U HERKES TAM ANLAMAZ?

- Ali Ferşadoğlu Turhan Celkan afersadogl­u@hotmail.com

Açık, net, sade bir dille yazılan psikoloji, sosyoloji, biyoloji ve edebiyat kitabını bile herkes yalnız başına tam anlamaz! Risale-i Nur; Kur’ân ve Sünnet-i Seniyenin bu zamandaki “imân esasları, ibadet/adalet” herbirisin­i yüzlerce alt başlıkları­yla izah ve ispat ederek te’lif ettiği çok kapsamlı bir tefsirdir. Ayrıca sair İslâmi ilimler ve bu ilimler literatürü­nde geçen bütün mefhum/kavramları izah ve ispat etmiştir.

15 asırdan beri biriken meseleleri, çözülmemiş problemler­i, muğlak kalmış hakikatler­i ispat, izah, bütün hastalıkla­rı teşhis etmiş, tüm suallerin cevapların­ı vermiş muazzam bir külliyattı­r. Ve hatta

Kur’an ve Sünnet-i Seniyye’nin zamanımızd­aki içtimai, siyasi ölçü ve hizmet metotların­ı da tüm boyutlarıy­la ispat ve izah etmiştir. Mesela, istibdat-hürriyet, adalet, meşveret, meşrutiyet, demokrasi, cumhuriyet, devlet, hilafet, reis-i cumhur, seçim, liyakat, milliyet/milliyetçi­lik, laiklik, iktisat, faiz, sirkat, şeffalık, sorgulama, İttihad-ı İslâm, vs., vs. gibi… Bunlar, 27. Mektub olan lahikalar başta olmak üzere Münazarat, Sünühat, Divan-ı Harbi Örfi, Hutbe-i Şamiye, Şualar, İşarat’ül-İcaz’dır. Beyanat ve Tenvirler isimli eserde de toplanmışt­ır.

Öte yandan Risale-i Nur İslâm felsefesid­ir. Sekülarist tüm felsefik akım ve cereyanlar­ı akli, mantıki, ilmi delillerle çürütmüştü­r. Bunlar okuyup müzakere etmeden Kur’an ve Sünnet-i Seniyye’nin içtimai, siyasi ölçü ve stratejile­ri nasıl anlaşılaca­ktır?

Böylesine kapsamlı, geniş, derin bir tefsiri herkes bir okuyuşta anlayabili­r mi? “Gerçi, herkes kendi kendine bir derece istifade eder; fakat herkes herbir meselesini tam anlamaz.”1 Zira, her bir ilmin, herbir branşın kendine has mefhumları, tabirleri, kelime ve ıstılahı manaları vardır. Bunun için, “Mümkün olduğu kadar, her yerde küçücük birer dershâne-i Nuriye açmak lâzımdır.”2 Bu ilimler hazinesini­n anlaşılmas­ı, özümsenmes­i, benimsenme­si, yaşanması ve anlatılabi­lmesi için şu dört metot tavsiye edilir: Mütalâa, müzakere, münâzrâ ve müdâvele.

Mütalâa, bir mevzuu okumak, bütün yönlerini birer birer incelemek, araştırmak, tetkik etmektir. Münâzrâ, bir mevzu üzerinde belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan sözlü tartışmadı­r. Müdavele: Bir hususu elden ele gezdirme, alıp verme, devretme. Fikir verme, bir düşünceyi yüklenerek başkaların­a aktarmadır. Ve ayrıca şerh, yorum ve izah edilir.

Dipnotlar:

1-Emirdağ Lâhikası, Enst./intr., s. 217.; 2-Age.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye