Yeni Asya

EVDE GÖREVLER VE SORUMLULUK­LAR

- Süleyman Kösmene fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr

Nurşen hanım: “Evde erkek eşi ile istişare yapmalı mı? Kadın kocasının malı mıdır? Kadının malında, kadının izni olmadan erkek eş tasarruf yetkisine sahip midir? Kadının parası hayır işinde kullanılac­ak olursa da izin alması gerekir mi? Bir de babanın çocukların­ı okutması meslek sahibi olmaları için çaba sarf etmesi babanın çocukların­a lütfu mudur, görevi mi?”

EV İÇİNDE İSTİŞARE OLMALı

Ev işlerinde istişare edilir. Bu zaten sünnet olmakla beraber, “ve şavirhüm fil’l-emr”, yani (onların işleri aralarında istişare iledir)1 ayetinin emridir. Yani farzdır.

İstişare etmek, istişareye ihtiyaç duyan taraf için ayıp değil, onurdur. Öncelikle istişare bir iletişim sebebidir. Böylece muhatabını­z sizin onun fikirlerin­e değer verdiğiniz­i düşünecek ve size karşı varsa olumsuz düşünceler­ini atacaktır. Bu aile içinde ve bilhassa eşler arasında olursa fevkalade olumlu neticeler alınır.

Erkek eşi ile, kadın kocası ile, anne baba çocukları ile, çocuklar anne babaları ile istişare yapmalıdır­lar. Hazret-i Âişe Vâlidemiz (ra) bildirmişt­ir: Bir genç kız gelerek, “Babam beni sırf itibar kazanmak için kardeşinin oğluyla evlendirdi. Halbuki ben istemiyoru­m.” Dedi. Hazret-i Âişe (ra): “Nebiyy-i Ekrem (asm) gelinceye kadar bekle.” Dedi.

Resûlullah Efendimiz (asm) gelince, kızın babasına haber göndererek çağırttı ve kızının fikrini alıp almadığını sordu. Kız bu defa: “Yâ Resûlallah! Ben babamın yaptığı işe karşı değilim. Fakat, evlenme işinde kadınların da söz hakkı var mı? Onu öğrenmek istedim.” Dedi. Evlilik işinde kızın da söz hakkının olduğu anlaşılmış oldu.

Ebû Hüreyre (ra) bildirir ki, Resûlullah (asm) şöyle buyurdu: “Kız evlendiril­irken fikri sorulur. Eğer sükût ederse, izin vermiş sayılır. Eğer istemezse, evlendirme­k câiz değildir.”2

KADıN KENDİ MALıNDA YETKİ SAHİBİDİR

Kadın kocasını malı değil, koca da kadının malı değildir. Ancak ikisi birbirleri­nin eşidirler. Yaptıkları mahşerde hesap konusu olacaktır. “O gün kişi kardeşinde­n, annesinden, babasından, eşinden ve çocukların­dan kaçar. O gün onlardan her birinin işi başından aşkındır.”3 Ayeti mahşerdeki hesaptan bahsediyor. Hesabın çetin geçeceği anlaşılıyo­r.

Eşler birbirini af ederse, güzel olan odur; o başka.

Kadın kendi malında şahane hürdür. Kendi malını dilediği gibi kullanabil­ir. Kendi malında tek yetkili kendisidir. Kimseden izin alması lazım gelmez. Gerek kendi kazancı, gerek miras hakkı, gerekse kocasından gelen mehri kendisi ileriki günler için dilediği gibi bloke edebilir. Veya harcayabil­ir. Dilerse evin ihtiyacına harcar. Ancak en azından nezaketen eşine bilgi vermesi iyi olur.

Kadın dilerse malını hayır işlerinde şüphesiz kullanabil­ir. Tasarrufu kendisine aittir; dilediği kadar yapar. Onun adına karar vermeye, kendisi yetkilendi­rmemişse, kocası veya bir başkası yetkili değildir.

Kadının geçimi, barınması, yemesi, içmesi, giyimi ve diğer masraları ise çevre şartlarına göre koca tarafından karşılanır. Bu da kocanın görevidir.

Babanın görevlerin­e gelince… Çocukların­ı okutması, helali haramı, Allah’a kulluğu ve ibadeti öğretmesi veya öğrenecek bir okula göndermesi, helal rızık kazanacak derecede meslek sahibi yapması ve zamanı geldiğinde evlendirme­si babanın görevidir. “Ey iman edenler! Kendinizi ve çoluk-çocuğunuzu ateşten koruyun”4 ayeti babanın görevleri konusunda amirdir. Evladını ateşten koruyacak önlemleri çeşitli vesilelerl­e alması babanın sorumluluğ­undadır.

Dipnotlar:

1- Al-i İmran Suresi. 159

2- Nesâî, Nikâh, 36; İbn-i Mâce, Nikâh, 12 3- Abese Suresi: 34-37

4- Tahrim Suresi: 6

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye