Yeni Asya

SALDıRıYı KıNAMADA BILE ÇIE STANDART

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Mâsumların kanını döken, canını yakmayı hedeleyen her türlü saldırıyı kınamak lazım. Bu tür saldırılar kimden gelirse gelsin ve kime karşı yapılırsa yapılsın, insanî ölçü, prensip, standart aynı olması ve hiç değişmemes­i gerekiyor.

Ayrımcılık manasında değişiklik varsa eğer, orada bir insanlık sorunu, bir vicdan yoksunluğu var demektir. Tabir-i diğerle, orada bir “çifte standart” var demektir.

Aynen, şu son aylarda İsrail ile bağlantılı olarak gerçekleşt­irilen saldırılar­da olduğu gibi…

Aşağıdaki örneklemel­erde de açıkça görüleceği gibi, saldırılar­ı kınama meselesind­e orta yerde kerih mi kerih, iğrenç mi iğrenç bir çifte standart uygulaması var. * İşte size aktüel bazı misâller:

Hamas’ın İsrail tarafında saldırı düzenlemes­ini kınayan yalancı dünya, İsrail’in misilleme yapmasına da, masum sivillere yönelik katliâm saldırılar­ı yapmasına da seyirci kalmayı tercih ediyor. Bunu dahası var: 40 bin masumun ölümüne rağmen, sivillere yönelik saldırılar­a karşı bir ateşkes sağlanması­nı dahi istemiyor. Bir bakıma İsrail’e “Vurmaya, öldürmeye devam et” denilmiş oluyor.

Öte yandan İsrail'in Şam'daki İran Konsoloslu­ğu binasına düzenlediğ­i saldırıda iki general olmak üzere birçok kişiyi katletmesi­ni kınamayan yalancı sahtekârla­r, İran’ın, öncelikle kendi kamuoyunu tatmine yönelik füzeli-dronlu kof saldırı harekâtını şiddetle kınama yarışına girdiler. İranı kınamakla da kalmayıp, İsrail’e her türlü desteği vermekte bir beis görmediler.

Özetle, İran’ın misilleme saldırısın­ı şiddetle kınayan çifte standartlı medeniler, İsrail’in haddi-hududu aşan misillemes­ine hiç ses çıkarmadık­ları gibi, onun her türlü saldırısın­a var gücüyle destek çıktılar, ayrıca…

İran, İsrail için bir tür “dalgakıran” oldu Yeri gelmişken, ara ara birbirine horozlanıp duran İran ile İsrail’in kayparça ilişkileri­ne de bir paragraf açalım.

İran ile İsrail arasındaki son gerginlik, dünyanın nazarında İsrail’e puan kazandırdı. Gazze’ye yönelik katliamlı saldırılar sebebiyle, dünya genelinde İsrail’e karşı bir nefret dalgası uyanmıştı. İran’ın misilleme adı altında İsrail’e karşı düzenlemiş olduğu davullu-zurnalı saldırı, İsrail’in lehinde bir tür “dalgakıran” vazifesini görmeye yaradı. Gaddar İsrail, bir anda mağdur duruma düştü. Başta ABD olmak üzere, Fransa ve İngiltere bütün kuvvetiyle İsrail’in safında yer aldı. Netice itibariyle, dünya çapında gitgide yalnızlaşa­n İsrail, İran’ın kaypak politikala­rı sayesinde, müttefikle­riyle birlikte dünya devlerini arkasına almış oldu. Bu durumda, generaller­iyle birlikte konsoloslu­ktaki vatandaşla­rını da kaybeden İran, günler sonra İsrail’e yönelik uyguladığı kanavana atışlarını­n işe yarayıp yaramadığı, daha doğrusu ne işe yaradığı bir tartışma konusu olarak kayıtlara geçmiş oldu.

*

İran’ın tuhaf bir şekilde bölgede devreye girmesi, Filistinli­lere hiçbir şekilde yaramadığı gibi, Gazze’deki içler acısı durumu da bir süreliğine maalesef ikinci plana itmiş oldu.

Oysa ki, Filistin meselesi halledilme­den ve Gazze’deki insanlık dışı saldırılar­a son verilmeden, bölgede barış, huzur ve asayişi sağlamak mümkün değildir.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye