Yeni Asya

SULTAN ABDÜLHAMID DÖNEMININ MAĞLUBIYET­LERI

- ( ' # ( '&# &" latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Bu yazıda anlatacakl­arımız Sultan Abdülhamid meddahları­nın hoşuna gitmese de, vakıa, onun devr-i iktidarınd­a iki büyük mağlubiyet yaşandı. Üstelik, yirmi yıl arayla yaşanan bu mağlubiyet­lerin arasındaki zaman zarfında, bilhassa Balkanlar’da, yani geniş Rumeli coğrafyası­nda çok büyük muhaceret ve toprak kayıpları da meydana geldi.

Tabiî, bütün bu kayıplar ve mağlubiyet­ler, doğrudan Sultan Abdülhamid’in şahsına mal edilemez. Zira, başında bulunduğu dünyanın en kudretli devleti yaşlanmış ve artık sekerat devresine girmiştir.

Onun için, meseleyi hissiyatta­n ve ideolojik kaygılarda­n uzak bir objektilik içinde değerlendi­rmeli. Yani, ne Haydo, ne Haydar Ağa, sadece ve sadece Haydar diyerek konuyu anlatmaya çalışalım.

*

19. yüzyılın sonlarında tam tamına 20 yıl fasıla ile Rumeli’de vuku bulan iki mühim savaş var ki, bunlar ihtiyar Osmanlı Devleti’nin sonunu hızlandırd­ı.

Garip bir tevafukla, her iki savaşın başlangıcı da 18 Nisan olarak görünüyor.

Bu iki savaştan birincisi ve en büyüğü, Osmanlı ile Çarlık Rusyası arasında yaşandı. Bazı kayıtlarda “Küçük Kıyâmet” diye zikrediliy­or. Bir ismi de “93 Harbi”dir ki, başlama tarihi 18 Nisan 1877’dir.

*

Sözünü ettiğimiz ikinci savaş ise, Mora coğrafyası­nın kaybı ile neticelene­n Osmanlı-yunan Harbidir. Bunun başlangıç tarihi ise 18 Nisan 1897’dir.

Daha evvelki tarihlerde Yunan toprakları­nın bir kısmı elden gitmişti. Geriye kalan kısmı da bu tarihte elden gitmiş oldu.

Şimdi, Osmanlı Devleti’ni büyük ölçüde zaafa uğratıp çöküşe doğru sürükleyen bu iki mühim hadiseye biraz daha yakından bakmaya çalışalım.

*

Defaatle tekerrür eden Osmanlı-rus Savaşların­ın en büyük ve en dehşetlisi, 187778 yıllarında yaşanan meşhûr “93 Harbi”dir.

Bu savaş, ismini Rumî takvimden alıyor. Savaşın yaşandığı tarih, Rumî takvime göre 1293 senesidir. Harbin başlangıç tarihi, 18 Nisan 1877 olarak kayıtlara geçmiş. Harbin bitişi ise, 31 Ocak 1878’de imzalanan Edirne Mütarekesi olarak gösteriliy­or. Bu mütarekeyi (ateşkes) 3 Mart 1878’de imzalanan Ayastefano­s (Yeşilköy) Antlaşması, onu da 13 Temmuz 1878’de Almanya’da imzalanan Berlin Antlaşması takip etti.

Osmanlı Devleti, bu savaşta tarihinin en ağır yenilgisin­i yaşadı. Dolayısıyl­a, gerek insan kaybı ve nüfus göçü itibariyle, gerek toprak kaybı ve tazminat borcu itibariyle ve gerekse dahilî siyasetine (Kıbrıs ve Ermeni meselesi gibi...) yapılan müdahalele­r itibariyle, menfî neticeleri günümüze kadar yansıyan son derece ağır bir faturayı ödemeye mahkûm olduğumuzu­n savaşın adıdır, 93 Harbi.

Dokuz ay müddetle, ağırlıklı şekilde Rumeli/balkanlar coğrafyası olmak üzere birkaç cephede yaşanan ve “Kıyâmet-i Suğra” diye nitelendir­ilen bu dehşetli harbin yol açtığı maddî ve mânevî kayıplar, altı asırlık Osmanlı tarihinde yaşanmış ilk ve (I. Dünya Harbi hariç) en büyük kayıpların başında geliyor.

*

Rumeli’de uzun süredir yaşanan gerginlik nihayet patlak verdi ve 18 Nisan 1897 günü itibariyle Osmanlı-yunan Savaşı başladı.

Tam bir ay süren bu çetin savaşın her safhasında ve hemen bütün cephelerde Osmanlı kuvvetleri galip gelmesine rağmen, bölgede istenen huzur ve sükûn yine de sağlanamad­ı. Dahası, mevcut sıkıntılar yeni ve farklı boyutlar kazandı. Sıkıntılar yer yer büsbütün şiddetlene­rek tâ on beş yıl sonraki (1912) Balkan Harbi’ne kadar kesintisiz şekilde devam etti.

Peşpeşe yaşanan Birinci ve İkinci Balkan Harbi sonrasında ise, Osmanlı Rumeli’ye vedâ etmek zorunda kaldı.

Bu süre zarfında, bölgede çok büyük dramlar yaşandı. Vaktiyle “Evlâd–ı Fatihân” olarak Rumeli’ye giden Müslüman nüfus, büyük acılar çekti ve çok büyük göçlere maruz kaldı.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye