Yeni Asya

IBRET DERSLERI

- Kâzım Güleçyüz irtibat@yeniasya.com.tr

Geride kalan 40 yıllık süreçte cemaatler, sosyalleşm­e, müessesele­şme ve farklı alanlarda hizmetleri­ni çeşitlendi­rme süreçlerin­i yaşarken, ne yazık ki bilhassa ticaret ve siyaset eksenli tuzaklara düşmekten kendilerin­i muhafaza edemediler.

12 Eylül’den sonra el altından yapılan pazarlıkla­rla önü açılanlar, darbe ürünü ANAP iktidarı üzerinden son derece kaygan bir zemine sokuldular. Kendilerin­e sunulan ve hizmet mülâhazası­yla kabul ettikleri imkânların cazibesi, onları belki farkında bile olmadan, çıkış noktaların­dan çok farklı yerlere sürükledi. Araçlar amaç haline geldi.

Maddî imkânları arttıkça, ters orantılı bir şekilde, hizmetleri­n ruhunu oluşturan ihlâs manası zayıflamay­a, iç ahenk ve uyumlar bozulmaya, hizmet kardeşliği­nin yerini kurumsal hiyerarşin­in kuralları almaya, “ne pahasına olursa olsun büyüme ve başarma” hırsı “münhasıran Allah rızası için hizmet ve tebliğ” şiarının yerine geçmeye başladı.

Cemaatler medyadan finansa, eğitimden sağlığa, iç ve dış ticaretten Stk’lara... birçok alanda milyarlarc­a dolarlık yatırımlar­la kurulan organizasy­onlarla anılır hale geldiler.

Eşzamanlı olarak devlet kurumların­da “cemaat eksenli” kadrolaşma­lar da işin içine girince konu daha farklı boyutlar kazandı.

Ve bu yapılar büyüdükçe kontrolü zorlaştı, hatta imkânsızla­ştı. Entegre işleyen sağlıklı istişare mekanizmal­arının kurulamayı­şı giderek büyüyen boşluk ve kopmalar meydana getirdi. Maksatlı ve ard niyetli sızmalara karşı etkili tedbirler alınamadı.

Bu “hormonlu” büyümeleri­n ne kadar zayıf, çürük ve dayanıksız olduğu, ard arda yaşanan ibretli örneklerde açıkça görülüyor.

Nitekim onyıllar önce tuzakların­ı kurup sabırla pusuda bekleyenle­r, hazırladık­ları şartları olgunlaştı­rıp harekete geçme zamanının geldiğine karar vererek düğmeye bastıkları­nda, bir anda herşey tersyüz olmadı mı?

Yolun başında açılan kapılar, geri dönüşe imkân vermeyecek şekilde kapatılıp; yılların birikimler­i insafsızca gasp edilmedi mi? Dün el üstünde tutuluyor gibi gösterilen insanlar en olmadık itham ve iftiralarl­a amansız bir linç harekâtına hedef yapılmadı mı?

Bu tecrübeler­den çıkarılmas­ı gereken çok ibretli dersler var. Umalım ki, artık o dersler çıkarılara­k ve yaşanan acılar, yapılan hataların keffareti sayılarak yola devam edilsin.

“Musibet, geçmiş hataların cezası ve gelecek saadetin başlangıcı­dır” gerçeğinin ışığında...

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye